FORUM KONUK DEFTERI MOVIE FLASH KLIPLER Lazca Dil Kursu Karadeniz sahil yolunda yürütmenin durdurulmasi kakari / Ferhat Artan, Cengiz Tekin, H.S.Özkazanç / Lazuri.Com

SAHİL YOLU, PAZAR-FINDIKLI GEÇİŞİNİN, DENİZ SAHİLİNDEN YAPILMASINA KARŞI AÇILAN DAVA İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASIDIR.

Sayın basın çalışanları ve değerli Ardeşenliler,

Bilindiği gibi, Sahil Yolu'nun, deniz kıyısından geçirilmesi nedeniyle, halkın denizden yararlanma olanağının ortadan kalkacağını, yöremizin doğal yapısının bozulacağını ve bu şekilde yapılacak yolun kamu yararına aykırı olacağını belirtmiş ve bu konuda çeşitli açıklamalarımız olmuştu.

Bu arada, Anayasamıza, Kıyı Yasasına ve genel olarak kamu yararına aykırı, bu çalışmaların dayanağı olan, Karayolları Nazım Uygulama imar planı ile bu planı onaylayan Belediye Meclis kararının iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması için, beş arkadaşım ile birlikte Trabzon İdare Mahkemesi'nde bir dava açmıştık. Ayrıca, Ankara'da bulunan Ardeşen Kültür Derneği ve aralarında, geçenlerde yitirdiğimiz değerli sanatçımız Kazım Koyuncu'nun da bulunduğu 20 kişiyi aşkın kişi adına da bir dava açılmıştı.

Trabzon İdare Mahkemesi, açılan bu davalarla ilgili olarak 20.07.2005 günü YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA karar vermiş bulunmaktadır. Şimdi size bu kararla ilgili kısa bir açıklama yapmak istiyorum.

İYUK' na göre, bir davada yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için, dava konusu işlemin, açıkça hukuka aykırı olması ve uygulanması durumunda, sonradan giderilmesi güç ya da olanaksız zararlara neden olacağının anlaşılması gerekmektedir. İşte bizim davamızda da, aynı gerekçelerle yürütmenin durdurulması kararı verilmiş bulunmaktadır.

Bu karar verilirken, olayın özüne de girilmiş ve dava dilekçemizde belirtmiş olduğumuz gibi, yolun deniz kıyısından geçirilmesi ile, halkın denizden yararlanma hakkının elinden alındığı, dolgu ile yapılacak yolun maliyetinin yüksek olduğu, projelendirmenin, yapımcı firma tarafından yapılması nedeniyle, ayrıntılar üzerinde durulmadığı, özellikle Hamidiye geçişinin, mevcut yolun iyileştirilmesi ile çok daha ucuza yapılabileceği, doğal yapının, geri dönülemeyecek biçimde bozulacağı ve sonuçta bu kararların, Anayasaya,  Kıyı Yasasına ve genel olarak kamu yararına açıkça aykırı olduğu vurgulanmıştır. Her ne kadar asıl karar, yani iptal kararı henüz verilmemişse de, durdurma kararının gerekçesine ve genel uygulamalara bakıldığında, büyük bir olasılıkla, kısa bir süre içinde bu karar verilecektir.

Basınımızın değerli temsilcileri, şimdi sizin aracılığınızla yetkililere seslenmek istiyorum. Her ne kadar, bu durdurma kararına karşı 7 günlük itiraz süresi varsa da, bu süreyi beklemeden ve hemen çalışmalara son verilmelidir. Aksi takdirde, ya milyarlar boşa gidecek ya da karara uyulmayacak olursa, Anayasal bir suç işlenecektir. Ayrıca, sayın halkımız ve gelecek kuşaklarımız adına rica ediyorum; hiç olmazsa şu anda bulunduğumuz Yayla Mahallesi önünden Ardeşen İlçe merkezine kadar olan bu kıyıyı kurtaralım. Yoksa, buralarda bir zamanlar, çakıllı bir deniz sahilinin olduğunu anlatacağımız çocuklarımızı, buna inandıramayacağız.

Şimdi de, bulunduğumuz yerde, deniz kıyısına ve çevreye bakmanızı ve çekim yapmanızı istiyorum. Bu görüntüyü belki de bir daha göremeyeceğiz. Bu nedenle, görenlerin, gelecek kuşaklara anlatması ve çekim yapanların da çekimlerini, belgesel olarak saklaması için bu son şansımızdır.

İki davanın davacıları adına

Ferhat ARTAN  ADD Ardeşen Şb. Başk.

Cengiz TEKİN Ardeşen Kültür Derneği Başk.

                                                


Ardeşen ve Pazar da açılmış bulunan toplam üç davanın hepsinde deniz dolgusu ile yapılan yolların hukuk dışı olduğu, gerekli fizibilite çalışmaları ve bilimsel veriler toplanmadan yapıldığı ve durdurulması gerektiği şeklinde verilen bilirkişi raporlarını aynen benimseyen Trabzon İdare mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararları verdi. Konu milliyet gazetesinde duyuruldu.(habere buradan ulaşabilirsiniz)Ardeşen de hem belediye meclisinin deniz dolgusu yapılması yönündeki imar planı değişikliği kararı hem de Karayollarının projesi durduruldu. Aynı şekilde Pazar Hamidiye sahilinde projenin iptali için açılan pazarlılar dayanışma derneği tarafından açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verildi.

Ardeşen Davasında o sırada hayatta olan Kazım Koyuncu'nun da davacıydı. Esas mücadele Ardeşen ve Hamidiye için şimdi başlıyor. Bır kısım inşaatın yapılmış olması nedeni ile ciddi bir karşı kamuoyu baskısı ve bu inşaatlarda çalışan işçi ve kamyonların sahibinden gelecek tepkileri gögüslemek ve hukuğun gereğinin yapılması için karşı kamuoyu oluşturmak gereği acil olarak önümüzde duruyor.

Arhavi'de ise mahkeme hala daha bilirkişi atamadı ve eylül ayında yapılacak duruşmadan sonra bu konuda karar vereceğini belirtmektedir.Beklentimiz Arhavi'de de aynı şekilde karar alınması yönünde.

bayrağı yere düşürmemek ve olan oldu piskolojisini yenmek için elimizden geleni yapmalıyız.

Hasan Sıtkı Özkazanç


T.C.
TRABZON .
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2005/ 346

DAVACI VE YÜRÜTMESİN
DURDURULMASINİ İSTEYEN:
Ferhat ARTAN ve arkadaşları
DAVALILAR :1- Ardeşen Belediye Başkanlığı - Ardeşen/ RİZE
VEKİLİ : Av. Sadık BAYRAKTAR
Atatürk Cad. - Ardeşen / RİZE
2- Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA
VEKİLİ :Av. Müslim EFE
Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü - TRABZON
İSTEMİN ÖZETİ Karadeniz Sahil Yolunun Pazar - Fındıklı geçişinin sahilinden yapılmasına ilişkin Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan Nazım Uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin 15.12.2004 gün ve 2004/34-1 sayılı Belediye Meclis kararının;Anayasaya, yasalara ve uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğu, kamu yararı bulunmadığı sahil geçişinden daha uygun seçenekler olduğu iddialarıyla iptali ile öncelikle yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
ARDESEN BELEDİYE BASKANLIĞI SAVUNMASININ ÖZETİ Yapılan Nazım ve Uygulama İmar Planı Değişiklikleri doğrultusunda inşasına başlanan taşıt yolunun yapımında, gerek Kıyı Kanununun 7. maddesinde gerekse uygulama yönetmeliğinin 14. maddesinde belirtilen ön şartların mevcut olduğu, kamu yararının varlığının yapılmakta olan taşıt yolu açısından tartışmaya yer vermeyecek şekilde ortada olduğu, taşıt yolunun sahilden geçirilmesinde iddia edildiği gibi müteahhit firmaların karının değil kamu menfaatlerinin esas alındığı, diğer alternatif olarak belirtilen mevcut yolun iyileştirilerek standartlara uygun hale getirilmesi projesinin uygulanabilirliğinin olmadığı, zira Ardeşen şehir içi geçişinde mevcut yolun yeterli genişlikte olmadığı. ayrıca şehri ikiye bölen transit yolun şehircilik ilkeleri açısından da uygun olmadığı, nazım ve uygulama imar planlarının tek oturumda onaylanmasına yasal bir engelin bulunmadığı, bölgede sahil şeridi dar olduğundan yerleşmenin kıyıya yer yer 5 metre yaklaştığı, dolayısıyla doldurma ve kurutma yolunun alternatif yokluğundan tercih edildiği, 15.12.2004 tarihli meclis toplantısının halka kapalı olarak yapılmadığı, ilgisizlik nedeniyle katılımın olmadığı nedenleriyle yapılan uygulamanın kamu yararına, hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SAVUNMASININ ÖZETİ:Doğu Karadeniz  
Bölgesinin gelişmesinin Türk  ekonomisinin büyümesine ve ulusal bütünlüğün sağlanmasına bulunacağı, yörenin komşu ülkelerle daha gelişmiş ilişkiler kurmasının uluslararası konumunu güçlendireceği ve bu yolda öncelikli olarak Karadeniz Sahil Yolu'nun gerçekleştirilmesinin gerektiği, davacılar tarafından sunulan alternatif maliyet hesaplarının, varsayımdan ibaret olduğu ortaya konan maliyet hesaplarının hangi esasa dayandırılarak kuruşlandırıldığının belirtilmediği. uzun vadede bölgenin iklim yapısından ötürü çok yağış alması nedeniyle ve coğrafi yapısının dik e heyelanlara müsait oluşu nedeniyle ortaya konan maliyet hesaplarının gerçekçi olmadığı. diğer alternatif olarak mevcut yolun iyileştirilerek standartlara uygun hale getirilmesinin uygulanabilirliğinin bulunmadığı, zira mevcut yolun yeterli genişlikte olmadığı, bir şeridinin park eden araçlar tarafından işgal edilmiş olmasının çok büyük kamulaştırma bedellerine yol açacağı bunun da maliyeti arttıracağı, trafik güvenliğinin azalacağı, standartlara uygun taşıt yolunun inşa ...........

 

TC..
TRABZON
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO:2005/346
'1
edi1emeyeceği, şehri ikiye bölen transit yolun şehircilik ilkeleri açısından da uygun olmadığı, dolayısıyla Ardeşen Şehir Geçişi Projesi Km:168+700-176+248 arası kesiminde Kıyı Kanununun 5 ve 7. maddeleri ile Uygulama Yönetmeliğinin 14. maddesi uyarınca kamu önceliği ve yararı gözetilerek hazırlanan projenin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Karar veren Trabzon İdare Mahkemesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, Karadeniz Sahil Yolunun Pazar-Fındıklı geçişinin deniz sahilinden .yapılmasına ilişkin Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan Nazım ve Uygulama imar planının onaylanmasına ilişkin 15.122004 gün ve 2004 /34-1 sayılı Belediye Meclis kararının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 43. maddesinde: kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetileceği, kıyılarla sahil şeritlerinin. kullanış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartlarının kanunla düzenleneceği kuralı yer almaktadır.
3621 sayılı Kıyı Kanununun 1. maddesinde; bu Kanunun amacının, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık. kamu yararına kullanma esaslarını tespit etmek olduğu, genel esaslar başlıklı 5. maddesinde kıyıların. Devletin hüküm ve
tasarrufu altında olduğu, kıyılan, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğu, (...)
Sahil şeritlerinde yapılacak yapıların kıyı kenar çizgisine en fazla 50metre yaklaşabileceği, yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanların, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak üzere düzenlenebileceği, (...), taşıt yollarının, sahil şeridinin kara yönünde yapı yaklaşma sınırı gerisinde kalan alanda düzenlenebileceği, 6. maddesinde; Kıyının, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamayacağı, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamayacağı, kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamayacağı, kum, çakıl vs. alınamayacağı veya çekilemeyeceği, kıyılara, moloz, toprak, cüruf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıkların dökülemeyeceği, kıyıda, uygulama imar planı kararı ile; a-) iskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonları gibi, kıyının kamu yararına kullanımı ve kıyıyı korumak amacına yönelik alt yapı ve tesislerin, b-) faaliyetlerinin özellikleri gereği kıyıdan başka yerde yapılmaları mümkün olmayan tersane, gemi söküm yeri ve su ürünlerini üretim ve yetiştirme tesisleri gibi. özelliği olan yapı ve tesislerin yapılabileceği, bu yapı ve tesislerin yapım amaçları dışında kullanılamayacağı,7. maddesinde; kamu yararının gerektirdiği hallerde. uygulama imar planı kararı ile deniz. göl ve akarsularda ekolojik özellikler dikkate alınarak doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebileceği, bu gibi yerlerde doldurma veya kurutmayı yapacak ilgili idarenin valiliğe iletilen teklifinin, valilik görüşü ile birlikte Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderileceği, Bakanlığın, konusuna göre ilgili kuruluşların görüşünü de almak suretiyle teklifi inceleyeceği, uygun bulunması halinde ilgili idare tarafından uygulama imar planı hazırlanacağı, bu yerler için yapılacak planlar hakkında İmar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, ancak, bu planların Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan alanlardaki planların ise, anılan kanunun 7 nci maddesine göre tasdik edileceği, doldurma ve kurutma işlemlerinin, yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre yapılacağı, bu arazilerin, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, özel mülkiyet konusu olamayacağı, bu alanlar üzerinde 6 ncı maddede belirtilen yapılar ile yol, açık otopark, park, yeşil alan ve çocuk bahçeleri gibi teknik .....

 
T.C. --
TRABZON
İDARE MAHKEMESİ  
ESASNO:.2005/346
ve sosyal alanlarının düzenlenebileceği,8. maddesinde;uygulama imar planı bulunmayan alanlardaki sahil şeritlerinde, 4 üncü maddede belirtilen mesafeler içinde hiçbir yapı ve tesisin yapılamayacağı hükme bağlanmış olup, aynı ve paralel hükümler, Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik 'in 5 ve 14. maddelerinde de düzenlenmiştir.Öte yandan. İmar planları. ülke. bölge ve kent verilerine göre kentsel işlemler arasında var olan yada sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkının iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus planı ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri. güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanır ve  koşulların zorunlu kıldığı biçim ve zamanda yasalarda öngörülen yöntemlerle değiştirilebilir.
Dava dosyasının incelenmesinden. Karadeniz Sahil Yolunun Çayeli-Ardeşen-Hopa kesimi Ardeşen şehir geçişini sahile kaydıran ripaj projesinin. Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 23.11.2004 tarihli kararı ile onaylandığı. onaylanan bu ripaj projesine göre hazırlanan ve Karayolları
10. Bölge Müdürlüğü'nün 13.12.2004 tarih ve 676-32097 sayılı yazısı ekinde Ardeşen Belediye Meclisine gönderilen ve yolun kıyıdan geçmesine, yol haricindeki alanların park olarak planlanmasına ilişkin 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar tadilat planlarının, Ardeşen Belediye Meclisinin 15.12.2004 tarihli olağanüstü toplantısında 2004/34-1 sayılı kararıyla onaylanması üzerine bakılmakta olunan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, uyuşmazlığın çözümünün; Karadeniz Sahil Yolu Çayeli-Ardeşen-Hopa taşıt yolunun Ardeşen geçişine ilişkin olarak yapılan nazım ve uygulama imar planı değişikliği işlemlerinin, planlama ve şehircilik ilkelerine, imar ve kıyı mevzuatına, kamu yararına ve belde ihtiyaçlarına uygun olup olmadığının, mahallinde yapılacak  keşif ve bilirkişi incelemesi suretiyle yapılacak tespitlerle mümkün olacağı sonucuna varılmış olup, bu doğrultuda, Mahkememizin E:2005/134 sayılı dava dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle; kıyı yasasının, çevreyi ve kıyı alanlarını koruma amaçlı olup, toplum yararını öne alan, bu nedenle de kıyıların özel mülkiyetten ziyade Devletin hüküm ve tasarrufunda ve herkese açık olmasını vurgulayan yasa olmasıyla imar mevzuatının da üstüne çıktığı, kıyı kanunu ve uygulama yönetmeliği hükümlerine göre kıyıda yapı yapılabilmesi için imar planı yapılması ve kanunda öngörülen kurumlar tarafından onaylanmasının zorunlu olduğu, ayrıca kıyılarda yapılabilecek olan yapıların yapım amacı dışında kullanılamayacağı, yapım sırasında çevre kirliliğini önleyici tedbirlerin alınmasının da zorunlu olduğu, Kıyı Kanununun 6. maddesindeki kıyıda yapılabilecek yapıların bir sınıflandırma içinde değerlendirildiğinde, dolgu yapma zorunluluğu veya gerekliliğinin bu sınıflandırmanın temel kriterini oluşturduğu ve buna göre, dolgu gerekmeden yapılabilecek kıyı yapılarının, fener, tasfiye pompa istasyonu, su ürünleri üretim ve yetiştirme tesisleri ve tuzla olduğu, dolguyu zorunlu kılan yapı ve tesislerin ise. balıkçı barınağı, liman, gemi çekek yeri olarak sıralanabileceği. dolgu alanlarının planlanmasında da özel kuralların geçerli olduğu, özellikle dolgu alanlarının planlanmasında ekolojik özelliklerin dikkate alınması, korunması ve kullanımına ilişkin bir dizi koşullar getirilmiş olduğu,dolgu alanlarının özel durumlarda. ekolojik özellikler dikkate alınarak yapılması koşulu göz önünde bulundurulduğunda, dolgu alanlarının, kentsel açık alanların yeterli olmaması veya kentin kıyı alanının ve toplumun yararlanmasına açık alanlarının kısıtlı olması halinde, kente kıyı alanı sunmak amacı taşıdığı, dolgu üzerinde yapılması söz konusu olan tüm kullanımların, kente hitap eden, kentlinin yaşam kalitesini arttıran tesisler olup, dolgu alanlarında yer alabileceği belirtilen yolun, dolgu alanında yer alan bu tesislerin kentliler tarafından daha rahat kullanılması ve bu tesislere erişimin kolaylaştırılması için yapılması gereken yolu ifade ettiği, dolgu alanları üzerinde kentsel ihtiyaçlara cevap veren ve mevcut kentsel alan ile bütünleşen bir arazi kullanımı ve ulaşım sisteminin yer alması gerektiği, yoksa, Kıyı Kanununun dolgu alanlarıyla ilgili maddelerinin kentlinin kıyıya erişimini kısıtlayacak ve bir bariyer olarak çalışacak olan dava konusu Karadeniz Sahil Yolu gibi bir çevre yolunun yapılmasına olanak vermek üzere yapılmış olmasının ....

 

T.C.
TRABZON
İDARE MAHKEMESİ 
ESASNO:.2005/346

mümkün olmadığı, çünkü kanun koyucunun temel ilke olarak kıyıların açık tutulması ve halkın erişimine serbest olma ilkesini getirdiği, dolayısıyla dolgu üzerinde kentlinin kıyıya ulaşılabilirliğini tümüyle sıfıra indirecek bir çevre yolunun dolgu alanında yer almasının olanaklı kılacak bir koşulun Kıyı Kanununda yer almasının mümkün olmadığı, dolgu  alanında yasaya göre yapılması mümkün olan kullanımların, sahil şeridinin ikinci 50 metrelik kesiminde ver alabilecek kullanımlara benzer nitelikte Olduğu ve bu kullanımlarda çok kısıtlı olup, Karadeniz Sahil Yolu gibi transit özelliği olan bir çevre yolu kullanımını içermediği, kıyıda yol yapılmasına izin vermeyen, sahil şeridinin ilk 50 metrelik kısmında dahi yaya yolu yapılmasını, taşıt yolu açılmamasını öngören bir yaklaşımın, bu alanın önünde oluşturulacak dolgu alanında da tam tersine bir çevre yolunun yapılmasını öngörmesinin tamamen kanunun ruhuna aykırı olduğu, ayrıca, Karadeniz Sahil Yolunda yönetmelik uyarınca gerekli izinler alınmadan inşaata başlandığı için yapılan işlemin yönetmeliğin ilgili  maddesine aykırı olduğu, dolayısıyla, Karadeniz Sahil Yolu Ardeşen geçişini projelendiren  ve Karayolları Genel Müdürlüğı'n23.lI.2004 tarihli işlemiyle onaylanan ripaj projesi ve bu proje esas alınarak Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan nazım ve uygulama imar planı değişikliğini onaylayan Ardeşen Belediye Meclisi 'nin 15.12.2004 tarih ve 2004/34-1 karar sayılı işlemi ile bu işleme esas teşkil eden Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü'nün 13.12.2004 tarih ve 676- 32097 sayılı yazı ekinde yer alan nazım ve uygulama imar planının Kıyı Kanununa aykırı Olduğu, kamu yararı açısından yapılan kendi savunma ve korunmalarını kendileri yapabilme şansından yoksun olan kent ve çevre değerleri ile varlıkları adına, kamu yararını toplumda geçerli kılabilecek güvenceler oluşturmanın gerekli olduğu, dava konusu Karadeniz Sahil Yolunun deniz kıyısına alınmasında kamu yararı gerekçesinin kullanıldığı görülmekle birlikte, söz konusu projede Karadeniz Sahil Yolunun yapımı için genel bir karar alınarak,çok büyük çeşitlilik gösteren bir güzergahın yöresel özellikleri dikkate alınıp değerlendirilmeden, uygulamaya başlanmış olması, sorunların kaynağını teşkil etmekte olup, kamu kaynaklarının israfına neden olduğu. ayrıca projelendirme aşamasının işin yapımını üstlenecek girişimciye bırakılmış olmasının da bahsedilen güzergahla ilgili detay araştırmalara yeterince özen gösterilmemesine  neden olduğu, Karadeniz Sahil Yolunun Ardeşen geçişi için kamu yararı tartışılırken, transit bir yolun kıyıdan geçirilmesinin kamu yararına olup olmayacağının değerlendirilmesi, yani bu yolun genel olarak toplum yararına olup olmadığının değil, dava konusu alandan geçmesinin topluma olan yararı ve zararının değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda da, Doğu Karadeniz Bölgesine transit bir çevre yolunun yapılmasındaki kamu yararı ile, davacıların savunduğu, denize ulaşma ve kıyıların korunması ilkesine bağlı toplum yararının çeliştiği, bu aşamada Kıyı Kanununun devreye girdiği ve kıyıyı başka bir yerde korumak, yaşatmak ve bu alandaki doğal plajı yeniden oluşturmak mümkün olmamasına karşılık transit yolun başka alternatifler aranarak geçirilmesinin mümkün Olduğu göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu Karadeniz Sahil Yolunun kıyıdan geçmesinde bir kamu Yararı olmadığı, ayrıca dosyada yer alan maliyet tutarlarının karşılaştırmalı tablosu incelendiğinde de, sahil geçişinin en ucuz alternatif olmadığı, mevcut yolun geliştirilmesi- - iyileştirilmesi alternatifinin maliyet açısından en uygun alternatif olduğunun ortaya çıktığı, dolayısıyla Karadeniz Sahi Yolu Ardeşen geçişinin sahile kaydırılmasını öngören ve Karayolları Genel Müdürlüğünün 23.11.2004 tarihli işlemiyle onaylanan ripaj projesinin, kamu kaynaklarının doğru ve etkin kullanımı gerekliliği ilkesi açısından kamu yararına aykırı olduğu, sahilden yapılacak transit yolun gerekliliği savunulurken giderek artan yolcu ve yük taşımacılığı gerekçe gösterilmekle birlikte, hazırlanan fizibilite raporlarında, ileriki yıllarda gerçekleşmesi beklenen YOGT projeksiyonu değerlerinin bulunmadığı, yolun niteliğinin, standardının ve kaç şeritli olacağının, ileriki yıllarda beklenen taşıt yüküne göre planlanması gerekirken, eksik bilgi ve araştırma ile hazırlanan fizibilite raporlarının bilimsel olarak yeterli olmadığı, Doğu Karadeniz Sahil Yolunun gelecekte Sarp sınır kapısından yapılacak olan büyük hacimdeki ithalat ve ihracata cevap verme ihtiyacını giderme amacından bahsedilmekte ise de, bu varsayımın herhangi bir bilimsel veri yada projeksiyona dayanmadığı, ciddiyetten uzak bir genel öngörü ve umuttan öteye gidemediği, öte yandan, bilimsel verilere göre,....

T.C.
TRABZON
İDARE MAHKEMESİ 
ESASNO:.2005/346

Karadeniz Sahil Yolunun Ardeşen geçişinde yıllık ortalama günlük taşıt sayısının 3 ile 11 kat fazlasını taşıyacak kapasitede ve standartta yol önerilmekle birlikte, taşıt sayılarında gelecekte bu denli bir artış olacağını gösteren mühendislik hesaplarının, fizibilite raporlarında yer almadığı, trafik güvenliğinin 2x3 şeritli en yüksek standartta bir yolla sağlanması yerine, mevcut kamulaştırılması yapılmış yolda alınacak mühendislik tedbirleriyle kıyı alanını tahrip etmeden sağlanmasının mümkün olduğu, projede hiçbir yerel özelliğe bakılmaksızın genel olarak kabul edilmiş olan şehir içi geçişler 2x3, şehir dışı geçişler 2x2 şerit ilkesinin hatalı bir seçim olduğu, Karadeniz Sahil Yolu Projesinin fizibilite etütlerinde belirtildiği üzere, bir otoyol olmadığı, yapılan trafik sayımlarının da bir otoyol ihtiyacını göstermediği. bu nedenle ilk projedeki genişlikte ve güzergahta yapılacak yolun yeterli olacağı. yolun bu ripaj projesiyle kıyıya alınmasının bu yönden de gereksiz olduğu, fizibilite raporlarında olun kıyıya kaydırılmasına ilişkin gerekçelerden. Ardeşen şehir içi geçişinde bir şeridin araç park yeri olarak kullanılıyor olmasının, park yasağı gibi basit bir trafik kuralı ile çözümlenecek olan bu sorunun, bilimsel içerik taşıması gereken fizibilite raporunda yer almasının ilginç olduğu, yapılmakta olan Karadeniz Sahil Yolu Ardeşen geçişinin, kıyının çevresel değerini yok etmekte olduğu, Karayolları tarafından hazırlanan raporda. mevcut kamulaştırılması yapılmış yolun iyileştirilmesi alternatifine engel olarak, Çamlıhemşin-Ayder köprülü kavşağı yapımının gerekliliği gösterilmiş ise de, köprülü kavşağı zorunlu kılacak herhangi bir kavşak sayımı bilgisinin raporda yer almadığı, yılın sadece belli günlerinde yaşanan trafik yoğunluğunun köprülü kavşak gibi büyük bir yatırımın yapılması için yeterli neden olmadığı, Çamlıhemşin-Ayder yolunun, daha çok hafta sonları rekreasyon amaçlı bir trafiğe hizmet ettiği, yörede yoğun bir trafik yaratıcı herhangi bir faaliyet yada yerleşimin olmadığı. bu durumda Karadeniz Sahil Yolu Çamlıhemşin-Ayder'e ayrılan kavşakta sanki  her iki yönde hızlı bir trafik varmış gibi bir katlı kavşak yaratmanın gereksiz ve anlamsız olduğu, mevcut kamulaştırması yapılmış yolun iyileştirilmesi alternatifi ile oluşturulacak eş-düzey kavşağın burada yeterli olacağı, bu türden bir kavşak çözümü ile, özel bir girişimciye ait çay fabrikasının gelişme alanının daraltılıyor olma gerekçesinin de değerlendirme dışı bırakıldığı, ripaj projesinde yer alan köprülü kavşak, nicelik olarak ölçülemeyecek olan çevrenin ve kıyıların bozulması ve kentlinin kıyıya erişiminin kısıtlanması pahasına yapıldığı için, söz konusu çay fabrikasının alanının bir kısmının kamulaştırma maliyetinin, kavşak için yapılacak bir seçimde belirleyici olamayacağı, sonuç olarak, Karadeniz Sahil Yolu, Çayeli-Ardeşen-Hopa taşıt yolunun Ardeşen kısmının kıyıdan geçişini öngören, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 23.11.2004 tarihli ripaj projesi esas alınarak Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan nazım ve uygulama imar planı değişikliğini onaylayan Ardeşen Belediye Meclisi'nin 15.12.2004 tarih ve 2004/34-1 karar sayılı işlemi ile bu işleme esas teşkil eden Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü'nün
13.12.2004 tarih ve 676
- 32097 sayılı yazı ekinde yer alan nazım ve uygulama imar planı değişikliği işlemlerinin, Anayasaya, Kıyı Kanununa, şehircilik ilke ve esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu görüş ve kanaatlerine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce de anılan rapor aynen benimsenmiş olup, bilirkişi raporunda ortaya konan açık hukuka aykırılık halleri karşısında, dava konusu Karadeniz Sahil Yolu. Çayeli-Ardeşen-Hopa taşıt yolunun Ardeşen kısmınınkıyıdan geçişini öngören. Karayolları Genel Müdürlüğünün 23.11.2004 tarihli ripaj projesi esas alınarak Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan nazım ve uygulama imar planı değişikliğini onaylayan Ardeşen Belediye Meclisi'nin 15.12.2004 tarih ve 2004/34-1 kararının, Anayasaya, Kıyı Kanununa, şehircilik ilke ve esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, açıkça hukuka aykırı olduğu anlaşılan dava konusu işlemlerin, uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğacağı da muhakkaktır.

T.C.
TRABZON
İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO:2OO5/346

Açıklanan nedenlerle, açıkça hukuka aykırı olan ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlara neden olacağı anlaşılan, dava konusu idari işlemlerin yürütülmesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca teminat aranmaksızın durdurulmasına, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde, Trabzon Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere, 20.07 2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Abdurrahman BEŞER / BAŞKAN V.(37782)

Nurcan ERCİYAS / ÜYE (37931)

Osman DİNLER / ÜYE (3801)

   

 
Copyright © 2002-2024 Lazuri.Com | Telif Hakları saklıdır.