Vadim o kadar yeşildi ki!
Santraldan kurtulan Fırtına Vadisi, taşocağına yenik düştü. Dünyanın en önemli 200 ekolojik bölgesinden biri olan vadi, sahil yoluna mıcır sağlamak için dinamitleniyor
Dünyanın korumada öncelikli 200 ekolojik bölgesinden biri olan ve üzerinde yetişen 2 bin 460 ayrı bitki türü nedeniyle Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından "korunması öncelikli" yer olarak belirlenen Fırtına Vadisi, hidroelektrik santralına karşı verdiği mücadeleyi kazandı ama taşocaklarına yenik düştü. Sit kapsamındaki vadide izin ise oldukça ilginç bir yöntemle alındı.
Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü, daha önce Çamlıhemşin yolu için açılan ve sit kapsamında olduğu için kapatılan taşocağını, heyelan çalışması yapacakları gerekçesiyle yeniden işletmeye açtı. Şimdi bu taşocağı, Karadeniz sahil yolu için dolgu malzemesi ve mıcır üretiyor.
Rize ili Çamlıhemşin beldesindeki Fırtına Vadisi üzerine kurulması planlanan hidroelektrik santralları (HES) çevrecilerin hukuk mücadelesiyle engellenmişti. Bölgede şu anda ise taşocakları sıkıntısı yaşanıyor. Vadide ilk taşocağı, Çamlıhemşin'e yol yapılacağı gerekçesiyle açıldı. Ancak bölge 3. derecede sit kapsamında olduğu için bu ocak bir süre sonra kapatıldı.
Bu arada Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Çayeli- Ardeşen - Hopa Devlet Yolu ve yol yapımında kullanılacak malzeme ocaklarının Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan görüş istedi. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin, 14 Şubat 2005 tarihli, "ÇED Yönetmeliği kapsamı dışında değerlendirilebilir" yazısıyla taşocağının önü yeniden açıldı. Ancak, 3. derece sit kapsamındaki Fırtına Vadisi üzerinde taşocağı açmak için bu yeterli değildi. Kurul izni gerekiyordu. Yine Karadeniz sahil yolu
Karayolları, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na 4 Nisan 2005 tarihinde başvurarak, Köprüköy sınırlarında bulunan Ardeşen - Çamlıhemşin yolu üzerindeki taşocağıyla ilgili olarak hazırladığı rehabilitasyon projesini onaya sundu. Projeye göre, "heyelan tehlikesinin giderilmesi, can ve mal güvenliğinin sağlanabilmesi" amaçlanıyordu.
Kurul, 26 Mayıs 2005 tarihinde, bu projeyi onayladı. Ancak Karayolları, daha önce Çamlıhemşin yolu için açılmış olan ve sit kapsamında olduğu için bir süre sonra kapatılan taşocağını rehabilite etmek ve kapatmak yerine, ocakta Karadeniz sahil yoluna dolgu malzemesi üretmeye başladı.
'Bitki örtüsü yok ediliyor'
Fırtına Vadisi davalarının avukatı ve Çamlıhemşin Vakfı üyesi Yakup Okumuşoğlu, vadide yaşananları şöyle anlattı: "Bakan Pepe imzalı yazıda Fırtına Vadisi üzerinde bulunan 1, 2 ve 3 no'lu taşocağından bahsediliyor. Köprüköy, Köprübaşı ve Ayder'de bulunan bu taşocaklarından ikisi Ayder ve Köprübaşı da yine Karayolları'nın, heyelanı önleme adı altında açtığı taş- ocağıydı. Heyelanı önleme yerine bir yıldan fazla taş çıkarıp doğayı tahrip ettiler. Vali, il özel idare müdürü ve Karayolları Bölge Müdürü hakkında suç duyurusunda bulundum. 1 no'lu dedikleri taşocağı Köprüköy'deki yer. Aynı oyunla Fırtına Vadisi dinamitleniyor. Buna göz yuman tüm yetkili kurum amirleri hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyoruz."
Bölgede tek tahribatı taşocağının yapmadığına dikkat çeken Okumuşoğlu, "Dere yatağında yaşayan ve nesli tükenmek üzeri olan "deniz alası"nın yaşam alanları da yok ediliyor. Ayrıca, turizm adı altında yaylalara giden yollar usulüne uygun yapılmıyor. Dağ yolu tekniği yerine, iş makineleriyle yardan aşağı toprak yarılıp yol yapılıyor. İş makineleri önüne gelen bitki örtüsünü alıp yine yardan aşağıya döküyor. Aşağıdaki bitki örtüsü de yok oluyor" dedi. Şükran Özçakmak - İstanbul Kaynak: Milliyet |