| 
             81 
              ilden 65'i vahşi depolama yapıyor. Geçen gün birçok ille 
              toplandık. 'Sen nereye döküyorsun?' 'Denize', 'Sen nereye?' 
              'Dereye', 'Sen?', 'Ormana' diyorlar. Tablo bu! Bakan Pepe'den acı itiraf 
            65 
              il çöpünü vahşi depoluyor 
             Çevre 
              ve Orman Bakanı Osman Pepe, Türkiye'deki 81 belediyenin 65'inin 
              çöpleri vahşi depolama yöntemiyle doğaya bıraktığını 
              ve atıksuların arıtılmadığını söylediÇevre 
              ve Orman Bakanı Osman Pepe, Türkiye'deki 81 belediyenin 65'inin 
              çöpleri vahşi depolama yöntemiyle doğaya bıraktığını 
              ve atıksuların arıtılmadığını 
              açıkladı. Pepe, Karadeniz Otoyolu'nu içine sindiremediğini, 
              çünkü koyların büyük bölümünün yok edildiğini söyledi. 
              İstanbul İl Müdürü Mehmet Emin Birpınar'la birlikte 
              gazetemizi ziyaret eden Pepe'nin, çarpıcı açıklamalarından 
              bölümler şöyle:65 
              BELEDİYEDE ARITMA YOK 
              Türkiye'nin çevreyle ilgili fotoğrafına güzel demek mümkün 
              değil. Fotoğrafta güzel görünmeyen kareleri rötuşlamak 
              zorundayız. Türkiye'de çok büyük aymazlık yaşanıyor, 
              bu aymazlığı yaşamaya devam etmek istiyoruz. 
              Karadeniz'de herkes çöpünü denize döksün, herkes kanalizasyonunu 
              denize bağlasın, herkes fabrikasının atığını 
              Ayamama'ya bıraksın, ama kimse sesini çıkarmasın. 
              Türkiye'nin 3225 belediyesi var, belediyelerin yüzde 70'inde atık 
              sular arıtılmaz, çöplerde düzenli depolanmaz. 2006 sonunda 
              il belediyeleri ve büyükşehirlerin çöplerinin tamamı düzenli 
              depolanacak. Denizlere, nehirlere dökmeyecekler, ormanlara vahşi 
              depolama yapmayacaklar.KÜÇÜKÇEKMECE'DE 
              KIYIM 
              Küçükçekmece'ye sadece çevresindeki sanayi tesisleri değil, 
              tüm evsel atıklar da akıyor. Ancak biz şu anda ceza 
              kesemiyoruz. Çünkü ceza kesme yetkisi sadece valiliklere ait. Yeni 
              çıkacak kanunla ceza yetkisini de biz alacağız. Şimdi 
              Küçükçekmece'yi kurtarmak için İSKİ büyük bir çalışma 
              başlattı. 250 milyon dolar harcanacak, kuşaklama 
              çalışması yapılacak. 2006 sonuna kadar bu sorunun 
              çözülmesi planlanıyor.KARADENİZ'İ 
              KAYBETTİK 
              Karadeniz Otoyolu içime sinmiyor. Ben Karadeniz'i Hopa'dan Bulgaristan 
              sınırına kadar çok iyi bilen birisiyim. Allah'ın 
              müstesna güzellikleri hediye ettiği dantel gibi koyları 
              yok artık. Bir daha hiç olmayacak. Bazı yerleri viyadüklerle, 
              tünellerle geçilebilir, bazı yerlerde güzergah geriye kaydırılabilirdi. 
              Yüzde 98'i bitmiş. Her şey bitmiş, son kilit taşını koyarken itiraz ediyorsunuz. 
              Karadeniz'in bazı yerleri dışında hepsi gitti, 
              çok az koyları koruyabildik maalesef. Bize Samsun'dan, Zonguldak'a 
              kadar olan bölgenin sahilleri kaldı. Orta Batı Karadeniz 
              kaldı. Ekosistemde olumsuzlukları getirdi. Gelecekte deniz 
              bazı yerleri geri alabilir. 
               
              İşçi çıkarmakla tehdit ediyorlar 
               
              Çevre yasası yıllardır görüşülüyor. 4 kez kadük 
              olmuş. Belli baskı grupları kanunla alakalı 
              şekilde geldiler. Gelirler hanesine belli şeyler koyduk. 
              İthal kömürden, GSM operatörlerinden pay alacağız. 
              Bunlarla alakalı kömürcülerden, GSM şirketlerinden, ithalatçılardan 
              geliyorlar. Herkes kendi çıkarlarını korumak için 
              çok ciddi lobicilik yapıyor. Bazı sanayiciler, 'Sayın 
              Bakan, şafak baskını yapıyorsun' diyorlar. Ne 
              şafak baskını, bizim işimiz 24 saat izlemek. 
              Bizim karşımıza Bak Sayın Bakan çok fazla üzerimize 
              gelirseniz bin kişiyi dışarı çıkarırız 
              diyenler olmuyor değil. 
               
              İtalya 'atık'ta ipe un seriyor 
               
              Atık meselesini İtalyan Çevre Bakanı'yla beş 
              kez görüştüm. Ankara'ya özel uçağıyla sadece bu meseleyi 
              konuşmak için geldi. Bunu kayıt altına aldık. 
              Ama Bakan gitti, gidiş o gidiş. İtalya'da bir daha 
              görüştük. Havana'da bir araya geldik, Türkiye kamuoyu bu konuda 
              çok hassas, söz verdiniz dedik. İpe un seriyorlar. Buna bizim 
              uzun süre tahammül etmemiz mümkün değil. AB'nin mekanizmalarını 
              devreye sokmamız lazım. Ulla gemisi sorununda AB'nin büyük 
              faydası oldu. Ulla atıklarını İspanyollar 
              nisan sonunda alıp götürecekler. Kışın çalışamadıkları 
              için nisan sonuna kaldı. 
               
              Denizlerimizde ölçüm istasyonu yok 
               
              8 bin 500 kilometreye yakın sahilimizde sürekli ölçüm yapan 
              istasyonlarımız, bir veri tabanımız yok. Bodrum'da, 
              Didim'de, Karaburun'da, Sinop'ta krom, fosfat şudur diye verilerimiz 
              yok. Bunun için bir izleme ağı kuruyoruz. Bununla yarın 
              bir Ulla battığında, 10 sene önceki durum buydu şimdiki 
              durum budur diyeceğiz. Havayla ilgili izleme ağı 
              kuruyoruz. 81 ilin online olarak oturduğum yerden Aksaray'da 
              azot şudur diyeceğiz. Ayrıca atık yakma tesislerinde 
              sorunumuz var. Tehlikeli atık yakma ünitesi bir tane var, halbuki 
              en az 5-6 tane olmalı. Batı ülkelerinde onlarca var. Yunanistan'da 
              7'nin üzerinde var. 
               
              Biri bana şark çıbanını izah etsin 
               
              Popülizm yok artık. Belediyelerin tretuvarları boyaması, 
              bordürleri boyaması, çamurun üzerine asfalt atıp makyaj 
              yapması zamanı geçti. Çöpleriniz orada kokacak, siz öbür 
              tarafta bordürleri kırmızıya beyaza boyacaksınız. 
              Urfa'da 2005 yılında şark çıbanı ve dizanteri 
              gibi 11 bin vaka tespit edilmiş. Çünkü şehir içinde hayvan 
              beslenen mağaralar, bodrumlar var. Hâlâ şark çıbanı 
              olayını biri bana izah edebilir mi? Konya Belediyesi kanalizasyonunu 
              Tuz Gölü'ne akıtıyor. Tuz Gölü, hem en büyük tuz rezervimiz, 
              hem de bölgedeki ekosisteminin en büyük enstrümanı. Bunu önlemek 
              için İspanya'dan kredi aldık. İnşaat devam ediyor. 
               
               Gökkafes hukukun hiçe sayılmasıdır 
               
              (Gökkafes'in sorulması üzerine) Türkiye'de bazen hukukun hiçe 
              sayıldığı işler olmuştur. Herkesin 
              hukuka uyması lazım. Hukuka uymamak, olayı bir güç 
              gösterisi haline getirmek hoş değil. Buna kamuoyu tarafından 
              da prim verilmiyor. Toplum içten içe kin duyuyor. Birtakım 
              açıkları, boşlukları geçmiş olabilirsiniz. 
              Bu konuda yargının verdiği kararların herkes 
              tarafından paylaşılması lazım. 
            İSTANBUL 
              Milliyet 18.04.2005              |