Kendi Okulunu Kendin Yık!
Karadeniz Sahil Yolu Projesinin neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Bir yandan vatandaşa 50 bin dolar ödemektense 5 milyon dolara deniz dolduruluyor; bir yandan vatandaşın evi, bahçesi, tarlası ellerinden zorla alınıp yerle bir ediliyor; bir yandan her nedense dokunulmazlığı olan, milletvekili muamelesi gören villaların manzarası bile bozulmadan yol devam ediyor.
Sitemiz kurulduğundan bu yana adından sık sık bahsettiğimiz; her haberine, her olayına yer vermeye çalıştığımız ve bu gidişle gündemimizden de pek düşmeyecek olan Karadeniz Sahil Yolu bu sefer de karşımıza Işıklı 60. Yıl İlköğretim Bölge Okulu'yla çıkıyor.
Bu sabah aldığım bir e-posta Işıklı 60.Yıl İlköğretim Bölge Okulu'nun derhal boşaltılmak istendiğini, herhangi bir yazılı bildiri yapmaksızın Valilikten gelen bir telefonun “boşaltmazlarsa vurun boşaltın” cümlesiyle son bulduğunu anlatıyordu. Direnmek kimin haddine!
Rize-Hopa kara yolunun 54. kilometresinde yer alan okulun Cumhuriyet öncesinde Rüştiye Mektebi olarak eğitim verdiğini, 1983 yılında tekrar hizmete giren okulun yıkım kararı alındığında 24 öğretmen 400 öğrencisinin olduğunu kendisinden öğrendiğimiz Sn. Kerim Kan; “Okul şuanda Karayollarına satılmış, zemin etüdü yapılmış durumda. Okulu boşaltmak zorundayız ve boşaltıyoruz da.
3- 4 yıldan buyana bu okulun yıkılacağını bilen yetkililer yeni bir okul için hiçbir proje geliştirmediler ya da bizlere açıklamadılar?
Okulun yıkım kararı çıktığında 400 öğrenci ve 24 öğretmenin Rize'nin Ardeşen ilçesine taşıma yapılacağı belirtilmişti. Ancak halkın tepkisi üzerine taşımadan vazgeçildi. Zaten yasal olarak, taşımalı eğitim için öğrenci sayısı fazladır.
Herhangi bir okul yapılacaksa dahi (böyle bir bilgi verilmiyor) boşaltılan okulun öğrencilerinin, yeni bir okul yapılana kadar ne olacağı, bu öğrencilerin nereye gideceği bilinmemekte.
Sorun; 2006- 2007 eğitim ve öğretim döneminin başlamasına çok az bir zaman kala yeni okul yapılmadan okulumuzun yıkılacak olması.
Işıklı 60. Yıl İlköğretim Bölge Okulu, birçok bürokrat, günümüzde birçok kurumun başında görev alan yöneticiler yetiştirmiştir. Köyümüzde lise mezunu olmayan öğrenci sayısı yok gibi. Üniversite mezunu sayısı azımsanamayacak bir sayıda. Sosyal ve kültürel etkinlikler bakımından yılsonu sergileri, şiir dinletileri ve her yıl tiyatro gösterileri ile bir köy okulu olmasına rağmen il düzeyinde sayılı ve başarılı okullar arsında yer almaktadır.” açıklamasında bulundu.
“Kendi okulunu kendin yap”, “Baba beni okula gönder” kampanyalarıyla okulun, okumanın, eğitimin öneminin sık sık dile getirildiği bu dönemde “Kendi okulunu kendin yık” gibi trajikomik bir başlık aklıma geldi nedense. Böyle bir durumun yaşanması içler acısıdır.
Soruyoruz her kimse o yetkililere; Geleceğimizi emanet edeceğimiz bu çocuklar şimdi nerede okuyacaklar?
Yavuz Yazıcı / Lazuri.Com |