TRT’DEN
LAZCA YAYIN TALEBİ
Avrupa
Birliğine uyum süreci çerçevesinde atılan bazı olumlu
adımlardan biri de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının
günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları
dillerde yayın hakkıyla ilgili düzenleme olmuştur.
TRT’nin
25 Ocak 2004 tarihli “Türk Vatandaşlarının Günlük
Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları
Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılacak Radyo ve Televizyon
Yayınları Hakkında Yönetmelik”e dayalı olarak
7 Haziran 2004’te bazı dillerde yayına başlamasıyla,
Lazcanın bu diller arasında yer almadığı
gibi, devam eden süreçte yayına başlanacağına
dair hiçbir açıklamanın da olmaması, biz Türkiye
Cumhuriyeti’nin Laz kökenli yurttaşlarını hayal kırıklığına
uğratmıştır. Başlangıçta Lazcanın,
yayını yapılacak diller arasında sayılması
ve bunun basın kanalıyla da duyurulmuş olması
tarafımızdan çok olumlu karşılanmıştır.
http://www2.dw-world.de/turkish/politik/1.79575.1.html
internet adresinde yayınlanmış olan bir haber biz
Türkiye Cumhuriyeti’nin Laz kökenli yurttaşlarını
rencide etmiş ve töhmet altında bırakmıştır.
Gazeteci Oktay Pirim’in aktardığı habere göre, TRT
Lazca yayından “Rum Pontus İmparatorluğu canlandırılmak
isteniyor” yolundaki istihbarat raporları nedeniyle vazgeçmiş.
Bu iddianın tarihsel ya da bilimsel hiçbir dayanağı
yoktur. Lazların Rumlarla herhangi bir bağlantısının
olmadığı çok açıktır. Sadece yakın
bir coğrafyayı paylaşmış komşu halklar
olarak bahsedilebilir. Lazca ve Rumca arasında ortak bir geçmiş
tespit etmek mümkün değildir. Bu diller birbirinden bağımsız
dillerdir ve farklı dil ailelerine mensupturlar. Lazcanın
ait olduğu dil ailesi Güney Batı Kafkas Dil Ailesiyken
Rumca Hint-Avrupa Dil Ailesine mensuptur. Buna rağmen, haberde,
Lazca ve Rumca arasında benzerlikler olduğu iddia edilmektedir.
Tamamen temelsiz, haksız ve mesnetsiz iddiaların çürütülmesi
kamu yararı gereğidir.
Biz
Laz aydınları tarafından, TRT’de Lazca yayın
yapılması talebini hukuki yoldan yetkili mercilere iletmek
ve bu konudaki yasal süreci başlatmak uygun bulundu. 17 Haziran
2004’te bir araya gelinerek, yukarda değinilen asılsız
iddiaların konu edildiği haberde geçen istihbarat raporlarının
hangi kurumlar tarafından verilmiş olduğunun, içeriklerinin,
tarafımıza ve kamuoyuna bildirilmesini talep eden bir
metin, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun bize tanımış
olduğu hakka dayanarak öncelikle TRT’ye fax yolu ile gönderildi.
Bu, Lazca yayınla ilgili talebimizin yasal olarak muhatabına
ulaştırılmasının ilk adımını
oluşturdu. Ama bu yeterli değildi ve bizzat TRT ile görüşmeye
gidilerek talebimiz ilk ağızdan yetkililere ulaştırılmalı
ve yayın talebimizle ilgili başvurularımız elden
verilmeliydi. Bu konuda da aramızda fikir birliğine varıldı.
TRT
ile görüşülüp, konuyla ilgili olarak Yayın Denetleme Daire
Başkanından randevu alındı ve 28 Haziran günü
İstanbul’dan, araştırmacı-yazar İsmail
Bucaklişi, Av.Memedali Barış Beşli, Sanatçı
Birol Topaloğlu, Refika Kadıoğlu ve Av.Arzu Kal’dan
oluşan 5 kişilik bir grupla Ankara’ya hareket edildi.
Ankara’da Av.Özgen Hindistan ve Av.Mustafa Bayram Mısır’ın
da katılımıyla, Lazca yayın talebi içeren yasal
başvuruları yapmak üzere TRT’ye gidildi. Her birimiz tarafından
ayrı ayrı başvuru dilekçeleri ve daha önce fax yolu
ile iletmiş olduğumuz, biz Türkiye Cumhuriyeti’nin Laz
kökenli yurttaşlarını rencide etmiş ve töhmet
altında bırakmış olan, asılsız ve
dayanaksız iddialar içeren haberde bahsi geçen istihbarat raporlarının
bir suretinin tarafımıza verilmesi talepli dilekçeler
verildi. Bununla resmen TRT’den Lazca yayın yapılması
istenmiş ve bu konunun takipçisi olunacağı gösterilmiş
oluyordu.
TRT
Yayın Denetleme Daire Başkanı görüşme talebimizi
kabul etmiş bizleri beklediğini söylemişti. Kendisiyle
yaptığımız görüşme gayet olumlu bir atmosferde
geçti. Talep ve dileklerimiz kendisine samimiyetle aktarıldı.
Bu yasal sürecin tarafımızdan titizlikle takip edileceği,
bununla ilgili gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine
kadar yasal prosedürün işletileceği, bu konudaki duyarlılık
ve hassasiyetlerimiz belirtildi. Lazca yayına geçilmesi durumunda
ihtiyaç duyulacak dil desteği konusunda her zaman gönüllü olarak
yardımlarımızı hazır tutacağımız
da kendilerine iletildi. Kendileri de Sayın Genel Müdürlerine
bu taleplerimizi aktaracaklarını söyleyerek olumlu tavırlarını
aktarmışlardır. Böylece görüşmemiz noktalandı.
Şimdi
sıra TRT’de
Talebimiz
olumlu şekilde yanıtlanmadığında hukuki
prosedürün işlemeye devam edeceği herkes tarafından
bilinmelidir. Dileğimiz başvurumuzun dikkate alınmasıyla
bu mağduriyetimizin biran önce giderilmesidir. Bir dili ve
kültürü yaşatmak görevi önce o kültürün mirasçılarına
aitse de kültürel zenginliklerin yok olmasına göz yummamanın
da devletin görevlerinden olduğu bir gerçektir. Bu korumayı
her dil ve kültür kadar Laz dili ve kültürü de hak etmektedir. Yapılan
bu düzenleme ve atılan adımların sadece Avrupa Birliğine
uyum sürecinde ve bu amaçla değil halkın talep ve ihtiyaçları
doğrultusunda samimi bir şekilde yapılacağı
ümit edilmektedir. Biz Laz aydınları bunun için yıllardır
mücadele ederken artık devletin de dil ve kültürümüzün yaşatılması
ve yok olmaması için gereken özeni gösterip desteğini
esirgemeyeceğine olan inancımızı canlı
tutmak istiyoruz.
Av.Arzu
KAL / Lazuri.Com / 20.06.2005
|