LAZ
MÜZİĞİ VE TÜRLERİ
(Kaynak:
Birol Topaloğlu, "Lazeburi" Albüm Kitapcığı)
KONU
BAŞLIKLARI
Lazuri
Desûani (Lazca Destanlar)
Enstrümanların
bulunmadığı ortamlarda tek yada koro şeklinde
icra edildiği gibi, kemençe, tulum ve kaval eşliğinde
de söylenir. Onbir heceli uzun dörtlükler halinde icra edilir. Konuları
daha çok aşk, ölüm, doğa, gurbet, askerlik ve mahpusluktur.
Kişilerin yada olayların üstüne söylenen ve de o isimlerle
anılan destanlar da vardır. Bazen ezgiler sabit kalmakla
birlikte, sözler, söyleyenin hikâyesine bağlı olarak değişir
ve buna göre isimlendirilir. Destanlar Laz müziğinde öylesine
yaygındır ki; ''Destan'' kavramının ''Şarkı''
ile eş anlamda kullanıldığı görülür. Küçük
nüanslar dışında destanlar, aynı müzikal formda
icra edilir. Genel destan formu aynı olmakla birlikte, her
köy vede her kişi kendine özgü bir destan söyleme stiline sahiptir.
Buda ''Her Lazın kendine has bir destan söyleme biçimi vardır''
sözünü haklı çıkarmaktadır.
Oüobalu
/ Meüa-Moüa
(Atışmalı Şarkılar)
Daha
çok toplu olarak gerçekleştirilen eğlencelerde, iki
grup halinde, dans eşliğinde yada sadece vokallerle
söylenir. Müzik ''oüobalu-atışma''
tarzına özgü geleneksel ezgilerden oluşur. Sözler ise
çoğu zaman eğlence ortamına göre değişen
doğaçlamalardır. Her iki grupta, doğaçlama söz
söyleme yeteneğine sahip bir lider bulunur. Bu kişi
şarkının akışına göre anlamlı,
karşı tarafa cevap niteliğinde sürükleyici kafiyeli
sözler düzer ve arkadaşlarına söyler. Ve birlikte şarkı
söylenir. Grup liderine zaman zaman arkadaşlarıda destek
olur, bazen performansa göre lider değişebilir. Oüobalu-atışma,
erkek grubu ile kadın grubu arasında yapıldığı
gibi, erkek grupları yada kadın grupları yada tek
tek kişiler arasında olabilmektedir. Saatlerce süren
bu eğlencenin sözleri zaman içerisinde müstehçenlik içerebilir,
hatta sataşmalara kadar varabilir.
Oşvacu
üaide (Mola şarkıları)
Bu
türe giren şarkılar, daha çok tarlada çalışan
kadınlar tarafından, dinlenme zamanlarında enstrümansız,
grup şeklinde söylenir. Ezgi geleneksel olmasına karşın,
sözler değişkenlik gösterebilir. Sözlerin değişebilir
olması butür şarkıların konularının
kişi, zaman ve o anki duruma bağlı değişmesinden
kaynaklanır. Buda aynı zamanda şarkıyı
söyleyenin duygularını yansıtması ve iç dünyasını
ortaya koyabilmesi bakımından önemlidir. Çoğu zaman
konu olan şarkıya duygu yoğunluğunu katıp
başkaları tarafından benimsenmesini sağlayan
kişi, şarkıyada adını vermiş olur.
Bgara
(Ağlama)
Ölmüş
bir insanın ardından yakılan bir çeşit ağıtdır.
Butür ağıtlar daha çok kadınlar tarafından
yakılır. Ölü evine, ölü yakınlarının
acılarını paylaşmak için gruplar halinde ağlamaya
gidilir. Grubun içinden doğaçlama yeteneğine sahip,
etkileyici sesi olan biri ölüye ''bgara'' söyler, diğerleride
ağlayarak eşlik ederler. Konusu ise, ölen kişinin
sağlığında yapmak isteyipte yapamadığı
şeyler ve ardından bıraktığı izleridir.
(Bu olay çocukların oyunlarına bile konu olabiliyor.
Kız çocuğunun kucağına bezden bebek alıp
ona ağıtlar yakması ve diğer çocuklarında
ona eşlik etmesi gibi...). ''Bgara''ya Lazona'nın bazı
yerlerinde ''Nena Meçamu'' yani ''Ses verme''de denir.''Bgara''da
söylenen ezgilerin, anonim şarkılar üzerine etkisi olduğuda
gözlenir.
Nani
(Ninni)
Kulaktan
kulağa aktarılan bu ezgiler çocukların müzik kulağının
temelini oluşturmaktadır. Laz Müziğinde bazı
anonim şarkılarda ninnilerin etkisi ciddi bir şekilde
hissedilir.
Helessa
Yalessa, Heyamo-Heymoli (İş şarkıları)
Helessa
Yalessa, erkekler tarafından toplu olarak yapılması
gereken ağır işlerde, gücü bir yerde toplamak ve
ortak bir ritm yakalamak için söylenen ezgili sözlerdir. Laz Müziğinde
butür, eğlence şarkılarınıda etkilemiştir.
Heyamo-Heymoli ise, eğlence ve iş şarkılarında
ortak heyecan ve ritm sağlamak için söylenen şarkılardır.
Tulum
ve Kemençe eşliğinde, halka şeklinde oynanan, bir
kişi tarafından yönetilen şarkılı halk
dansıdır. Daha çok eğlence amaçlı geniş
katılımlı toplantılarda oynanır. Horonlar
uzun süreli oynandığından, horon aralarında
yorgunluk atmak için, ''Fora'' denen bölümler bulunur. Bu bölümde;
dansın figürleri sadeleşir, ritm düşer ve şarkı
söylenebilecek duruma gelir. Şarkılar; iki grup halinde
söylenir, her grubun bir lideri olur. Grup lideri, şarkının
akışına göre el değiştirebilir. Şarkı
sözlerini, karşı grubun söylediği sözlere cevaben,
yanındaki arkadaşlarının duyabileceği şekilde
söyler ve birlikte söylemeye devam ederler. Horon aralarında
çalınan şarkı anonimdir, sözler ise grup liderinin
doğaçlama kafiyeli sözleridir. Ezginin sözlerle birlikte iki
yada daha çok tekrar edilmesi, karşı tarafa düşünme
zamanı kazandırması bakımından önemlidir.
Ritm olarak tulumu çalan kişinin tahta duvara(tabana) ayak
topuğuyla vurması, yada topluluk içinde birinin çubukla
tahta zemin, kazan, kovan gibi sert cisimlerden ses çıkartmasıyla
horon ve horonculara yardımcı olur. Horon genelde toplu
halde oynanır. Horonun disiplini hatırı sayılan,
saygın bir kişi tarafından sağlanır. Ve
horonun disiplinini bozan kişiye işaret ederek horondan
ayrılmasını ister. Bu bazen darılmalara yol
açabilir. Çünkü horon ciddi bir iştir. Laz insanının
Horona olan tutkusunu ve horonun arkaik biçimini en iyi şekilde
anlatabilmek için halk arasında yaygın olan ''Çalıya
tutunup horon oynuyor'' (Tambis moülimeri
ixoronams!)'' şeklindeki ifadeyi burada belirtmek gerekir.
-
-
LAZ
ŞARKILARI...»»
|