FORUM KONUK DEFTERI MOVIE FLASH KLIPLER Lazca Dil Kursu Ongure / Mircan Kaya / Lazuri.Com
 

ONGURE


Mircan Kaya

Ongure
sözcüğünü ilke kez burada, Doğu Karadeniz seyahati sırasında konakladığımız Fındıklı'da, buralı Nurdoğan Abaşi 'den öğrendim. “Laz Halk Masalları” adlı CD'li bir kitap yazmış olup halen belki bir daha hiç kimseden duyabilmek şansı bulamayacağımız yerel öyküleri derlediği yeni bir kitap üzerinde çalışan Nurdoğan Bey aynı zamanda, kendi atölyesinde kemençe yapan ve çalan; Doğu Karadeniz Bölgesi dilleri, kültürleri alanında en donanımlı insanlardan biri.

Çocukluk yıllarımda her tavana bakışımda hayranlık uyandıran bu kararmış kirişler, mühendisliği aile mesleği olarak doğallıkla kabul edip bu alanda öğrenim görmüş, en ileri teknolojiler konusunda eğitim almış biri olarak şimdi çok farklı anlamlar taşıyor benim için. Babamın ağzından şiir gibi dökülen ağaç isimlerini, bu ağaçların kök saldığı, boy verdiği toprakları, doğayı ve doğayla olan dolaysız ilişkiyi, evi, yuvayı, evin sıcaklığını, artık olmayan evi, telafisi imkansız kayıpları, artık olmayan günleri temsil ediyor. Arkasında bir mit taşıyan sözcük Ongure.

Akasya, armut, pelit, ceviz, kestane gibi sert ve dayanıklı ağaçlardan yapılan ongure için en çok tercih edilen ağaç türü ceviz. Yüzyıllar boyunca dayanım özelliklerinden hiçbir şey kaybetmeyen ceviz ablağından yapılmış bir “ongure”, geleneksel Doğu Karadeniz evlerinin yaşam çekirdeği olan açık ocaktan yayılan ateş isi ile zaman içinde daha çok dayanım kazanıyor. Tıpkı Mimar Sinan'ın bilinçli olarak kullandığı ve hava ile temas ettikçe dayanımı artan küfeki taşları gibi.

Her işin süratle, sabırsızca yapıldığı, her şeyin en kestirme yollardan tüketime sunulduğu günümüzde, biz mühendislerin veya daha doğru bir ifadeyle, yapı sanatı ile ilgili kişilerin iyi bildiği gibi, yapı inşaatındaki en önemli kriterlerden biri inşaat süresidir. Hızlı yapım teknikleri kullanmak, bir an önce yapıyı servise almak, zamanı ve malzemeyi en kısa zamanda paraya dönüştürmek esasına dayalı üretim-tüketim ilişkisinde geleneksel bir Karadeniz evinin her noktasına sinmiş akıl almaz sabrı kavrayabilmek, bugünün genel geçer bakış açısıyla çok zordur.

Çocukluk yıllarımda, hafta sonlarını geçirdiğim dede evinde kardeşlerimle birlikte uyuduğum ahşap odayı yıllarca herkese, bir düşe aitmiş gibi anlattım. Her yapı elemanı, her detayı, ağaç olan bu odada sanki dev bir kütüğün içine oyulmuş gibi duran ranza sistemi hangi sabır ve aşkla yapılmıştı acaba? Artık var olmayan bu dede evini gösterebilmek ve “Hepsi gerçekti yaşadıklarımın ve anlattıklarımın. İşte burada” diyebilmeyi çok isterdim ama üzerinde şimdi modernliği temsil eden bir beton yapı var artık.

Ongure .....

Burada, terkedilmiş ama çok şükür yıkılmamış bu evlerden birinin içindeyim. İşte, başımı yukarı kaldırıyorum ve “ongure” leri görüyorum. Çocukken de böyle bakardım tavana hayranlıkla. İşte şurada, yaşam çekirdeği açık taş ocak. Ve duvarlar ve kapılar ve döşemeler, her şey, her şey ağaçtan. İşte kiler duvarları. Ayşe annemin sert düğün kurabiyelerini sakladığı dolaplardan. İşte yükseltilmiş döşemeler. Babaannemin ve dedemin sevda döşeklerinin serili olduğu döşemeler. Dikey yönde sürgülü pencereler. Birini kaldırıp sonsuz büyük ve taze doğaya çeviriyorum yüzümü. Gerçek, hepsi gerçek… Ve bahçe… Benim bahçelerimden biri. Çocukluk oyunlarımızın çinka larla kuşatılmış yuvaları- serendeler.

Biz değiştik. Onlar yerinde duruyor, sonsuz dinginlik ve huzur içinde. Sonsuz yaşlı ruhların artık susmuş çığlıklarından geriye bıraktıkları kozmik bir fısıltı ile.

Bir düş ekliyorum düşlerime. Bir de umut. Ve ayrılıyorum…

Mircan Kaya
Lazuri.Com - 31.03.2007



..

HORON & TULUM
Horon ve Tulum Kursu

Lazca Kurs
Lazuri Doviguram

KAZIM KOYUNCU (DVD)
Sarkilarla Geçtim Aranizdan - Kazim Için Bir Film

KARAKUTU

   

 
Copyright © 2002-2024 Lazuri.Com | Telif Hakları saklıdır.