KEŞFEDİLMEYİ
BEKLEYEN ŞARKILAR
GENÇ MÜZİSYEN FATİH YAŞAR, KIYILARIN ARDI ADLI İLK SOLO ALBÜMÜN DE YAYLALARI, DERELERİ, SEVDALARI
ANLATIYOR.
Röportaj: Hatice TUNCER
Cumhuriyet
|
KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN ŞARKILAR
Fatih Yaşar,
Rize'nin Pazar ilçesi ve Ardeşen ilçelerinde büyümüş, memleketine
sevdalanmış
genç bir müzisyen. Kıyıların ardı adını verdiği ilk solo albümünde Karadeniz'in
yaylalarının, derelerinin şarkılarını söylerken geleneksel ve modern arasında
bir dengede durmak istiyor.
Fatih Yaşar'ın
bütün çocukluğu, doğum yeri Pazar ilçesinin soğuksu mahallesinde
geçmiş.
Denizle
aramızda 10
metre vardı. Penceremden istavrit tutmuşluğum yoktur, ama tutabilirliğim
varmış... en azından öyle düşünüyorum, diye anlattığı mahallesinin yerini artık
Karadeniz sahil yolu almış. Babasının işi nedeniyle taşındıkları Ardeşen'de
orta öğrenimi
tamamlayan Yaşar, müziği çok seven, tulum, kemençe çalınan bir aile ortamında
büyümüş.
Zülfü Livaneli ve
Ruhi Su türkülerini dinleyince bağlamaya ilgi duyan Yaşar, bir
arkadaşının da etkisiyle orta okuldayken küçük bir bağlama almış. Büyüklerinin,
fuzuli işlerle uğraşma
uyarılarına karşı Fatih Yaşar, kendi kendine bağlamasını ilerletmeye çalışmış,
arkadaşlarıyla küçük gruplar kurmuş. Rize'den ilk kez, Çanakkale 18 Mart
Üniversitesi İktisadi İlimler Fakültesi İşletme Bölümü'nü kazanınca
bu okula ısınamamış ve kendisine başka bir yol aramış.
O kadar çok sıkılıyordum
ki her ay üç günlüğüne de olsa 30 saatlik yolu kat edip memleketime gidiyordum.
Ankara'da grup kuran arkadaşları çağırınca anneme haber verip gittim. Babama
diyemiyordum, kıyameti koparır. Ama öyle bir risk alarak müzik yapmak
zorundaydım.
GENÇLER BASKI ALTINDA
Fatih yaşar
arkadaşlarıyla
Ankara'da kurdukları Anadolu halk ezgileri topluluğunda bir yıldan fazla
çaldıktan sonra. İ.T.Ü Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'na girmek üzere
İstanbul'a gelir.
Sınava
girdim, ama tedirgindim. İki hafta sonra kazananlar açıklandığında yedekler
listesinin sonundan bakmaya başladım... Meğer ikincilikle girmişim. Kendime çok
güvensizdim. Çünkü öyle yapma, doğru otur uyarılarıyla büyüyoruz. Benim ailem
çok daha rahattı... Ama dışarı çıktığımız da gençler baskı altın da. Büyük Şehire
geldiğimde münibüs'de müsait yerde inebilirmiyim demek için bile hazırlık
yapıyordum.
GİTARI KEŞFETME
Konservatuar da biraz
kendine gelen Fatih Yaşar enstrüman dersleri alır.
Okul korosuna girer. Annesi de oğlunun artık işletmede değil, artık konservatuarda olduğunu babasına uygun bir dille anlatır. Konservatuar öğrencilerinin Cemal
Reşit Bey salonundaki konserlerini ücretsiz izleyebilme olanağını
değerlendirerek hiçbir konseri kaçırmaz.
İzlediği bir gitar
rezitalinden çok etkilenerek bağlamayı bırakıp gitar öğrenmeye başlar.
YAYLALARIN BÜYÜSÜNE SEVDALI
Konservatuarı
bitirme tezini Pazar ve Ardeşen'de destan söyleme geleneği konusunda yapmaya
karar veren Fatih Yaşar'ın Ardeşen Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı
Hasan
Mahmutoğlu, Çamlıhemşin ile Ayder yaylası arasında şimdiki adı Aşağı Şimşirlik
olan Tobira köyünde yaşayan 70 yaşındaki emine şahin ile tanıştırır.
10 dakika
patika yoldan gittikten sonra emine şahin ile evinin avlusuna girdiğim an
gördüğüm muhteşem vadi manzarasına inanamadım. 30 yıl önce eşi ölen emine şahin,
eşine yazdığı destanı okudu, biz ağlıyoruz tabi. Eşinin adı Ahmet imiş. Türkü
atıyor... Her ay gidiyorum yanına, artık emine babaanne diyorum ona. Öyle yakın
bir ilişkimiz var ki onun torunları, benim babaannem kıskanıyorlar...
Fatih yaşar,
emine şahinden dinlediği
türkülerden sonra artık ne yapmak istediğinin anlar. O bilge Karadenizli
kadından öğrendiği türküleri gitarıyla
çalıp söyler.
Yüreği kabarır,
yaylaların büyüsüne sevdalanır, tezini tamamladıktan sonra bir albüm çıkarma
hayalini gerçekleştirmek üzere arkadaşı Yılmaz Yeşilyurt'un
yönetmenliğinde çalışmaya başlar. Yeşilyurt'un Yekare
stüdyosunda kayıtları
yaparlar, kapak dışında albümü tamamlarlar:
İlk olarak Kalan Müzik'e götürdük.
Hasan ağabey(saltık) dinledi ve tamam bu albümü basarım dedi, bir şarkı daha
istedi. Sırlarımı söyledim şarkısını da albüme aldık. Bu şarkıyı Şevval Sam'ın
Karadeniz albümünde de birlikte söyledik.
Albümün en beğenilen şarkılarından
olan "sirlarumi söyledum" şarkısın da perdesiz gitar, kopuz çalan ve vokal yapan
Erkan Oğur düzenlemeleri de üstlenmiş. Bu şarkının miskleri ise Niğde'de, Demirkazık Dağında 1 ekim günü uçuruma düşerek yaşamını yitiren Tanju
Duru
tarafından gerçekleştirilmiştir. Albüm de tulum ve kemençeleri Selim
Bölükbaşı,
klarnetleri Serkan çağrı çalıyor. Ali Rıza Albayrak da bağlamasıyla albüme
katkıda bulunmuş.
FATİH YAŞAR'IN OBJEKTİFİNDEN
Kıyıların ardı
albümünün kapağında Fatih Yaşar'ın objektifinden kaçkarların üçüncü yüksek
zirvesi Altıparmak'daki bir krater gölü, ilk sayfalar da Elevit, Avusor yaylalarından fotoğraflar yer
alıyor.
Denizle arkadaş
büyüdüğüm ama
denizle ilişkimiz kalmadığı için albümün adının
"Kıyıların
Ardı" olmasını istedim. Çünkü Karadeniz'lilerin elinde yalnızca kıyıların
ardındakiler kaldı artık.
BİÇTİM ÇAYIR
ÇİMENİ
Fatih Yaşar'ın,
Emine Şahin'den dinleyip çok etkilendiği "biçtum çayir çimeni" türküsünde Ömer
Avcı'nın "yerinde kayıtlar"ından hemşin deresenin sesi duyuluyor.
Emine Şahin
ve gelini Muhibe Şahin'den öğrendiği
"çiktum yüksek dağlara" diye başlayan anonim şiire Yılmaz Yeşilyurt müzik
yazmış.
Volkan konak'ın
Trabzon'dan derlediği "kız horonu"nu okuyan Fatih Yaşar, biraz caz'a doğru
uzanmayı tercih etmiş. "eğreltiden gül olmaz" ise Çamlıhemşin'den
bir yol havası.
Albüm, Yaşar'ın
"yolculuk" adını verdiği enstrümantal bir parçasıyla tamamlanıyor:
"beste yaparken de
bir şey yazıp
çizerken de geleneksel ile modern arasın da bir dengede durmak fikrindeyim".
Yaşar, Çamlıhemşin'de derlediği "pokut türküsü"nün hem ezgisini, hem de
"şu yalanci dunyada her
canli bir eş ara
taşun kalbi yok ama
oni da yosun sarar" diye devam eden dizelerine vurulmuş:
"pokutta bulutlar ayağımızın dibinde deniz gibi olur,
dağlar adacıklar gibi olmaya başlar. Kaçkar dağları'nın zirvesi tam
karşısındadır. Ben arkadaşlarımı kıskandırmak için "Karadeniz'in en yüksek
zirvesi niye kaçkarlardır biliyor musunuz? Pokut'u daha rahat görebilmek için
parmak uçlarında duruyor" diyorum".
LAZ DÜĞÜNÜ
Ardeşen'li
Tahsin ocaklı'nın
Lazca sözlerini yazdığı "Laz Düğünü", Fatih Yaşar'ın müziğiyle albüme eğlenceli
bir hava katıyor. Sözleri Fatih Yaşar'a ait olan "sevduğum" şarkısının müziğini
de Tahsin ocaklı yazmış. Fatih Yaşar, kendi yazdığı "bi uşak" şarkısının
yanı sıra "sabahtan kalkan kızlar" ve "bir fındığın içini" gibi sevilen
türküleri de farklı düzenlemelerle okuyor.
Bu albümün saundunun çok yalın olmasına dikkat ettik. "ben buradayım" diye
bağıran değil, insanların keşfetmesini bekleyen sakin, kibar güzel bir şey
olmasını istedik. Bu müziği, biraz daha cesaretlendirip daha iyi müzikle, daha
güzel sözlerle yükseltmek amacındayım. Yoksa hepimiz popüler kültüre kapılıp
gidersek bu değerlerin arkamızdan yok olup gitmelerine seyirci olacağız.
Kaynak: Cumhuriyet.
12 ekim 2008 pazar
|