DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ HES PROJELERİ VE YATIRIMLARI PANELİ
Ankara Doğu Karadeniz Dereleri Platformu tarafından 15 Ağustos 2008 tarihinde Artvin’de, “Doğu Karadeniz Bölgesi Hes Projeleri ve Yatırımları” konulu bir Panel düzenlenmiştir. Panele Odamız adına Denetleme Kurulu Üyemiz Korhan ALTINDAL konuşmacı olarak katılmıştır. Yaklaşık 100 kişinin izlediği panelde TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın yanı sıra Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr Turan YÜKSEK, Avukat Yakup OKUMUŞOĞLU ve İzmir Doğu Karadeniz Dereleri Koruma Platformu adına Geoekolog Yrd.Doç.Dr.Metin ERTEN konuşmacı olarak yer almışlardır.
Ankara Doğu Karadeniz Dereleri Platformu adına Elektronik Mühendisi Hasan Sıtkı ÖZKAZANÇ yönettiği panelde konuşmacılar tarafından dile getirilen konular aşağıda özetlenmiştir.
“Doğu Karadeniz üç büyük flora bölgesinden biri olan Avrupa-Sibirya ( Euro-Siberian) flora bölgesinin Kolşik (Colchis) kesiminde yer almakla beraber; Akdeniz florası (Mediterranean) ve İran-Turan kökenli bitkiler de bulunmaktadır.(KTÜ Rapor 1997)
Bölge faunası çok önemli hayvan türlerini içermektedir. Bozayı, Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi, Karaca, Geyik, Dağ Horozu, Kafkas Ur Kekliği, Hopa Engereği, çeşitli alabalık türlerinin yanı sıra Deniz Alası, Kafkas Arısı gibi ekonomik önemi çok büyük olan türler, çok sayıda kelebek taksonu yaşamanı bu bölgede sürdürmektedir. “Bu bölge, endemik kuşlar açısından dünyada korumada öncelikli 217 alandan biri olarak ilan edilmiştir“(Bird Life International)
Doğu Karadeniz Bölgesi bütün bu özellikleriyle dünyada biyolojik çeşitlilik açısından korumada öncelikli 200 ekolojik alandan biri olarak gösterilmiştir. (WWF–Dünya Doğayı Koruma Vakfı) Bölgeye bu özelliği kazandıran ise; binlerce bitki türüne ve yaban hayatına ev sahipliği yapan Fırtına, Senoz, Hemşin, İkizdere, Çağlayan, Arılı gibi derin vadilerdir.
Bölgenin en önemli özelliği irili ufaklı dereler olup, bu dereler bölgedeki yüksek yağışla beslenmektedir. Bölgede yapılacak bu projeler ile suyun borular ile taşınacak olması, suyun döngüsünde olumsuz etkiler yaratarak ekolojik dengenin bozulmasına neden olabilecektir.
Yapımı planlanan HES’lerin inşaat çalışmaları esnasında gerek yol yapımında, gerek şantiye alanında gerekse Yüksek Gerilim Hatlarının çekilmesi esnasında çok sayıda ağaç kesiminin gerekmesinden ötürü ekolojik denge geri dönüşümü mümkün olmayacak bir şekilde bozulacaktır.
Ülkemizdeki mevcut yönetmeliklerle HES’lerin kapasitelerine göre tek tek değerlendirilmesinin bu sorunların net bir şekilde gözler önüne serilmesini engellediği ve sağlıklı bir yer seçimi yapılmasını imkansız hale getirdiği hususları ifade edilmeye çalışılmıştır.
Ayrıca bölgede yapımı planlanan HES’ler vasıtası ile üretilecek enerjinin, ülke enterkonnekte sistemine bağlanacak olması, bölge ihtiyacını karşılamak amacı ile yapılmadığı hususlarına dikkat çekilmiştir.
Türkiye’de yanlış enerji politikaları yüzünden, bir yerde üretilen enerjinin başka yere taşınması, dünya ortalaması olan %10-12 oranındaki enerji kaybı ortalaması bizim ülkemizde %25’lere ulaşmaktadır. Sadece bu enerji kaybının önlenmesi ile bile ülkenin enerji ihtiyacının çok büyük bir kısmı karşılanacaktır.”
(Kaynak: Çevre Mühendisleri Odası)
Lazuri.Com - 26.08.2008 |