Uyari: Bu sayfada Lazca sözcükler için "Alboni Font"(yazı karakteri) kullanılmıştır.
"Windows \ Fonts" dizininde Alboni Font olmayanlar karakterleri yanlış görecektir. Bunun olmaması için
Windows\Fonts dizinine
[Alboni Font'u buradan yükleyebilirsiniz].
Ayrıntılı bilgi için Lazuri Font ya da LazuriPC sayfamızı okuyunuz. |
BASINA VE KAMUOYUNA
Amerikan menşeli bir vakfın sponsorluğuyla düzenlenen ve 2. yeşil yayla festivali adı verilen organizasyonun yapılacağı bugünlerde, konu hakkında bilgi sahibi olmayan birçok kimse, neden bu festivalin içinde olmadığımız ve destek vermediğimiz konusunda tarafımıza sorular yöneltmektedir.
Lazuri.com çevresi, dünya çapında faaliyet gösteren Amerikan menşeli bir vakfın paralarıyla yapılan böyle bir festivalin; ülkemiz, bölgemiz ve kültürümüz açısından herhangi bir fayda sağlamayacağı, tersine orta ve uzun vadede şimdiden tahmin bile edemeyeceğimiz olumsuz sonuçlar doğuracağı kanısındadır.
Zira Birol Topaloğlu'na yayla festivali yapması karşılığında yüz binlerce dolar akıtan kurumun internet sitesinde “Doğu Karadeniz'in yüksek yaylaları ve biyolojik çeşitliliğinin özel ilgi alanı olarak seçildiği” belirtilmektedir. ( Montane West and Central Asia, currently focusing on the mountains and associated valleys of Northeast Turkey , the Kyrgyz Republic and Tajikistan/ http://www.christensenfund.org/index.html) .
Dünyanın öbür yanındaki bir vakfın Türkiye'nin Doğu Karadeniz Bölgesi'nin yaylalarını ve biyolojik çeşitliliğini kendine dert edinmesi, bir adım daha ileri giderek “Laz yayla festivali” adı altında bir projeye destek vermesi çevremizce manidar bulunmuş, çekince ile karşılanmıştır.
Globalleşme süreci ve ona eşlik eden Yeni Dünya Düzeni sürecinde, Türkiye gibi ülke vatandaşlarına ve sivil toplum kuruluşlarına sağladıkları fonlarla kendileri tarafından beslenen, dolayısıyla kendilerine bağlı sivil (!) çevreler yaratma ve toplumun dinamik kesimlerini manipüle ederek yeni bir sömürge biçimi oluşturulmaya çalışıldığını söylemek kehanet olmayacaktır.
Bu tip fonlar, halk tarafından tanınan, bilinen, sevilen, toplum nezdinde kredisi olan kişileri birinci derecede bağlantı noktası olarak seçmektedirler. Öyle ise bu fonları kullanan kişilerin toplumun kendilerine tanıdığı krediyi harcadıklarını, hatta tanınmışlıklarını paraya tahvil ettiklerini söyleyebiliriz.
Yakın zamanda projelerine destek vermedikleri için çok sayıda dava açan, Selma Koçiva adıyla karalama yazıları yazdıran ve ihtarnameler yollayarak eski arkadaşlarını susturmaya, baskı altına almaya çalışan B. Topaloğlu, bugünlerde TV kanallarını dolaşarak kendini Laz dili ve kültürünün biricik temsilcisi olarak lanse etmeye çalışmakta, güya uluslar arası bir iş yaptığını ve bunun bölgemiz ve kültürümüz adına faydalı olduğunu ileri sürerek halkın gözünü boyamaya çalışmaktadır. Sorarız, “Çevre” festivali olarak geçen sene düzenlenmiş olan etkinlik sırasında ya da sonrasında hangi çevre sorununa çözüm getirildi ya da bölge halkına ve çevreye nasıl bir katkı sağladı? Hiç şüphesiz B. Topaloğlu'nun çabaları beyhudedir ve bütün sonuçlarıyla birlikte kendisini ve destekçilerini bağlamaktadır.
Her ne kadar B. Topaloğlu Amerikan menşeli vakfın paralarıyla “Çevre” festivali yaptığını iddia etse de adı geçen vakıf bu projeyi kendi internet sitesinde “Laz yayla festivali” olarak adlandırmaktadır. Anlaşılıyor ki yayla ve çevre kavramları dikkati başka yönlere çekmeye yarayan sadece bir göz boyamadan ibarettir.
Tüm bunlardan sebep böyle bir projeye en başından beri karşı çıktık. Kazım Koyuncu adını bir meşrulaştırma aracı olarak samimiyetsizce kullanmalarına rıza göstermedik ve kendilerini teşhir ettik.
Yeşil Yayla Festivali adı verilen bu projeyle hiçbir şekilde ilgimiz yoktur. Lazların kendi dillerini ve kültürlerini kendi imkanlarıyla da yaşatabileceklerini, bunun için yüz binlerce dolarlık yabancı vakıf fonlarına ihtiyacımız olmadığını bu vesile ile bir kez daha yineliyoruz.
Basına ve kamuoyuna duyurulur.
Saygılarımızla
Lazuri.Com / 06.07.2007 |