FORUM KONUK DEFTERI MOVIE FLASH KLIPLER Lazca Dil Kursu Naşk´vit Nananenate İbgaran / Paluri Arzu Kal / Lazuri.Com
 

  Uyari: Bu sayfada Lazca sözcükler için "Alboni Font"(yazı karakteri) kullanılmıştır. "Windows \ Fonts" dizininde Alboni Font olmayanlar karakterleri yanlış görecektir. Bunun olmaması için Windows\Fonts dizinine [Alboni Font'u buradan yükleyebilirsiniz]. Ayrıntılı bilgi için Lazuri Font ya da LazuriPC sayfamızı okuyunuz.


Paluri Arzu Kal

Naşüvit Nananenate İbgaran… *

Na-ğurun ôaôu do nandidepe şüala nena-şüuni-ti, xaçka-şüuni-ti ğurun. Öumani dido leba iyasen…

Nananena-şüuni şuri öirdumûaşa “İnternaéionali Nananena Ndğa” ora ar çkva vimsiponat!

Kiana şüunis 6.700 nena isinapinen. Ham nenapeşi gverdi şeni ğura ora dido mendra var on. Hustineri orape nenape ğurunan do mitik mutu var ikums. İri nena xaçka şeni beciûi on. Mara ham mitis var azin do mitik uci var meçams.

Nananena Ndğa

Nananena nanaşe na-diguren iptineri nena on. Bere nanamuşişe na-ognams nenape digurams. Eni mskva nananenaten isinapinen, derdi do şana muşi eni vrosi nananenaten ignapinen. Uüaçxe çkva ar nena diguruko-ti nananena steri var iyen. Obgaru nananenate mskva’n, oâi3inu nananenate…

Şüit wana ogine UNESCO#8217;k 21 Üundura şeni “husdera şuüule nananena ndğa on” ya tüu. Üaûa wanas ham ndğa şeni üoçepe oüiüorobenan do nananena var goyindunu şeni muperepe ixenasen, muperepe oxenu diöin isinapaman. Mara ham, haninepe osinapute var iyen. Hani na-isinapinen nanape var ognaman. Hini ûilivizyoni iyucaman, birapape işüinaman, nananena muşeni diöin var uşkunan. Hini üaûa öumanişi ûilivizyoni owedaman mara heko miti nananena muşeni diöin var tüumers, var owirams. Nanapek nena-nişi berepe-nişis var doguranşa, nanapek ham var oxo3onanşa, var ognanşa nena-şüuni iri ndğa ğurun…

woxle, berepe doguronişa idaşa çkva ar nena-ti na-on var uşüurûes. Mamguralek, mamgurepek na-isinapaman var ognamûu, himuk na-isinapamthupe hinik var ognamûes. Berepes nananenate isinapasi uüriyamûes. Oxori-ti nananenate mot isinapan ya do manebrape artiüatis oxosarûes. Baba-şüimik oxoris bena-muşi şüala nananenate isinapu, eksalefemuşik ham ognu do mamgarule uwu. Mamgurale-ti baba-şüimişi xeşi üitepe bigate ceçu. Ar beres nananena süanite mot isinaparûu ya do ceçes. Hini, benape-ti çkva ar nena na-var uşüun var uşüurtes. Berepe bena şüala muöo isinapaserûu!

Huy nanapek berepe-nişis nananena var doguraman. Var doguraman do arti mondo diguran ya do uüriyaman. Nana do baba-muşi eni mskva nananenaten isinapaman, berepe şüala mancura nenate isinapaman, ûilivizyoni çkva ar nena isinapams, berepe juritişe made çkva ar ôeyaûi nena digurams.

Nananena muöo gondunun? Nanape berepe var doguras-na, berepe nananenate yoxope var codvan-na, opuûepeşi Lazuri yoxope çkvaşi yoxopete gukturan-na…

Opuûepeşi yoxope meyodves, “Dutxe” Tunca diyu, “Ğere” Işıklı, “Cileni Zğemi” Yukarki Durak... Bena do ôaôupe huy-ti xolo Dutxe şeni Dutxe iûunan mara berepe “Tunca” diguraman. Livadi yoxope var goyinkturu mara Lazuri na-var uşüun berepe naüu wana him yoxope ixmaranen… Naüu wana “Xoôe Gverdi” do “Xasani Ûoba” iâiûasen himinepe şeni… Haşopete nena-şüuni do xaçka şüuni doxuman.

NandidişkimiAr ndğas, nenaşüuni-ti doğuruüo!!! Ham vimsipont-i? Naüu üoçik imsiponu? Mitik uci var meçams. Nena-şüuni ğurasen şüun bincirt. Bena-şüimi ham nenate baba-şüimi uôaramitu, nani tüu. Nandidi-şüimi ham nenate miôaramitu, miûrağudu. Nandidi-şüimi huy var on. Bena-şüimis oşi wana golilu, naüu ndğa dusüudu va mişüunan. Ma mzirasi “mi ore?” ya do memowen. “Bena Arzu süani bore” ptüvasi obgarinu kocoöams. “Ğormotik didi ndğa na mekçasen bere-şkimi” ya do ibgars. Bena-şüimik nananenamuşite ibgas…

Lazuri naüu wana çkva isinapinasen? Nananena-şkuni mu ôat do voçuletinaten. Lazuri nena ğurun, na-isinapams miti var dosüudu… Ham ignapinasen-i? ham bgorumt-i!

Nana şeni ar ndğa, baba şeni ar ndğa, oropa şeni ar ndğa, nananena şeni ar ndğa… Uüaçxe mu iyasen? Ar ndğa şuüule goyiöondrinasen-i? Handğa nenaşüunik şuri öirdums, öumani-ti hişo iyasen. Ar ndğa goşinu var ubağun…

Na-ğurun ôaôu do nandidepe şüala nena-şüuni-ti, xaçka-şüuni-ti ğurun. Öumani dido leba iyasen…

Nananena-şüuni şuri öirdumûaşa “İnternaéionali Nananena Ndğa” ora ar çkva vimsiponat!

Paluri Arzu KAL (21 Üundura 2006, İüinaçxa)


*Bırakın İnsanlar Anadilinde Ağlasın…

Dünyamızda yaklaşık 6.700 dil konuşulmakta olup bu dillerden neredeyse yarısı yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Son üç yüz yılda yeryüzünden silinen dil sayısı hızlı bir artış göstermektedir. Bunda etkin olan faktörlerin başında gelişen teknolojinin doğru kullanılmaması ve diller konusunda duyarlı davranma erdemini gösteremeyen devlet politikaları gelmektedir. Dünya üzerindeki her dilin kültür zenginliğine katkısı görmezden gelinemez. Ama nedense bu kültürel değerler yok olmaya terk edilmektedir.

Nananena NdğaAnadil, kişinin kendini en kolay, doğru ve güzel ifade edebileceği araçtır. Bireyin annesinden duyduğu, öğrendiği sesler ilk öğrenilen ve en doğru kullanılan anadilidir. Sonradan öğrenilen ikinci bir dil ne kadar iyi öğrenilirse öğrenilsin kişi kendini en güzel anadiliyle ifade edebilecektir. Ağlamak anadilde güzeldir, gülmek anadilde…

“Enternasyonal Anadil Günü” nü kutlama kararı 1999 yılında UNESCO tarafından alınmıştır. Amacı; toplumlarda dilsel çoğulculuğu desteklemek, dil öğretiminin geliştirilmesini, dilsel ve kültürel değerler konusunda bilinçlenmeyi gündemde tutmaktır. Anadil gününde konuşmalar yapılır, konferanslar düzenlenir. Ama bunları bu dili çocuklarına öğretmesi gereken anneler duymaz, bilmez. Onlar televizyonlarda sabah programları izler. Oralarda kimse anadilin gerekliliğinden bahsetmez. Onlara anadillerini çocuklarına öğretmezlerse bu dilin yok olacağı, öleceği anlatılamazsa her geçen gün ölüme terk edilecektir.

Geçmişte yöremizdeki birçok insan ilkokula başlayıncaya dek anadilinin dışında bir dilin varlığından dahi habersiz olabilmekteydi. Okula başlandığındaysa o güne kadar duymadığı ya da bilmediği yabancı bir dille ve bilmediği bir dilde kendisine okuma yazma öğretmeye çalışan bir öğretmenle karşılaşılırdı. Öğrenciler onun söylediklerini, o da öğrencilerinin söylediklerini anlayamazdı. Böylesi zorlu bir ortamda kimi zaman yasaklamalarla, kimi zaman cezalarla, kimi zaman da alaylarla eğitimlerine devam etmeye çalıştılar. Eğitimcilerin bilmedikleri şuydu ki, o çocukların babaanneleri de eğitim görmeye çalıştıkları dili bilmiyordu. Eve gittiklerinde “Bena” ile yine anadillerinde konuşmaları gerekecekti. Oysa evde dahi anadillerinde konuşmaları yasaklanmıştı. Arkadaşlar birbirlerine muhbirlik etmek için tembihlenmişlerdi. Babam, kuzeninin kendisini öğretmene “evinde anadilinde konuştuğu için” şikayet etmesi sonucu parmak uçlarına cetvelle vurularak cezalandırılmıştı. Bir ilkokul öğrencisi başka bir dil bilmeyen babaannesine anadilinde seslendiği için, anadilini evinde konuştuğu için, okulda öğretmeni tarafından cezalandırılmıştı. Herkesin önünde, o küçücük parmak uçlarına cetvelle vurularak…

Şimdilerde ise aileler artık çocuklarına anadillerini öğretmek istemiyorlar. Öğretmek şöyle dursun çocukların bu dili konuşmamalarını tembihliyorlar. Sebep olarak da eğitim dilinde zorlanabilecekleri ileri sürülüyor. Elektriğin köylere girişiyle televizyonla tanışan çocuklar, ailelerinin de yanlış tutumuyla iki arada kalarak, yanlış ve bozuk bir dil konuşmaya başladılar. Ortaya öyle bir dil çıkmıştır ki, bu ne ailelerinin anadili, ne de eğitim görecekleri dildir.

Sonra yer isimlerine gelmiştir sıra, çünkü anadilde kişi isimlerinin kullanımı çok öncelerde bırakılmıştır ya da bıraktırılmıştır! Çocuklarına anadillerinde isimler vermek önceleri mümkün değilken bugün artık buna imkan tanınsa da amaçlanan başarılmış ve hemen hemen kimsenin böyle bir talebi kalmamıştır. Kişilerin anadillerinde isimler almak istemeleri ise farklı yönlere çekilmek istenmiş, altında farklı amaçlar aranmaya çalışılmıştır. Nedense bunun kişinin en doğal hakkı olduğu görmezden gelinmektedir. Evet sıra yer isimlerindeydi. Bir sabah uyandığınızda artık “Dutxe” “Tunca” olmuştu, “Ğere” “Işıklı”, “Cileni Zğemi” de “Yukarki Durak”. Bunlar gibi yüzlerce yerleşim biriminin adı anlamsız ve alakasız isimlerle değiştirildi. Bir tarih yok edilmeye çalışıldı. Seneler önce yapılan bu değişikliğe eskiler hala karşı koyuyor. Onlar hala “Dutxeşa eşüaftare” (Dutxe'ye çıkacağım) dese de yeni nesil “Tunca” olarak öğreniyor. Bahçe isimleri hala Lazca kalabilse de Lazcayı öğrenmeyen bir nesil o isimleri ne kadar daha koruyabilir ki! “ Xoôe Gverdi” ya da “Xasani Ûoba” bundan kaç sene sonra yine bu isimle bilinecek dersiniz!

NandidişkimiYa bir gün bizim dilimiz de ölürse!!! Bunu düşündük mü hiç? Ya da kaçımız düşündü? Birçoğu bu düşünceden hiç rahatsız değil, hatta umursamaz bir halde. Her geçen gün ellerimizin arasından kayıp giden değerin ne kadar farkındayız? “Bena” babama ninniler söyledi bu dilde, masallar anlattı. Ben ve kardeşlerim babaannemden dinlediğimiz hikaye ve karşılamalardan öğrendik bu dili. Şimdi babaannem artık yok, “Bena” ise belki de 100 yaşını devireli birkaç sene olmuşken son günlerini yaşamakta. Artık hafızası gidip gelse de “mi ore?” diye yüzüme yabancı yabancı bakarken, “Bena Arzu süani bore” dediğimde ağlamaya başlayıp “Ğormotik didi ndğa na mekçasen bere-şkimi” deyişi, gözlerinden süzülen yaşlarla Bena anadilinde ağlıyor… Bundan daha güzel bir tablo olabilir mi… Onları ebediyete uğurladıkça dilimizi de her geçen gün onlarla beraber gömüyoruz. Kaç nesil daha dilimizi konuşabilecek. En son “Lazca” konuşan kişi nerde, ne zaman ölecek? Bu bir belgeselde mi dile getirilecek: “Binlerce yıldır yaşayan Lazca, konuşan son kişinin geçtiğimiz gün ölmesiyle tarih oldu!!!” Bu mu duymak istediğimiz?

Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, anadil günü… Ya sonra ne olacak? Bir sonraki gün unutulacak mı? Bugün anadilimiz can çekişiyor, yarın da öyle olacak. Bunu sadece bir tek gün hatırlamak yetmez.

Birçok insan anadilinin yok olma tehlikesi karşısında tamamen duyarsız ve bilinçsiz. Ölen her ôaôu (dede) ve nandidi (nine) ile geçmişimiz, tarihimiz, kültürümüz, dilimiz gün geçtikçe tükenmekte. Neyi kaybetmekte olduğumuzun bilincine varamazsak yarın çok geç olacak.

Anadilimiz can çekişirken “Enternasyonal Anadil Günü”nde bir daha düşünelim.

Paluri Arzu KAL (21 Şubat 2006, Salı)


 

Cerkesplatformu.Org'de Anadil afiş yarışmasında ilk üçe giren afişler:


1.Afiş;
Burak E.Tarlakazan


2.Afiş;
Baran Gündüzalp

3.Afiş;
Seyit M.Buçukoğlu

UNESCO'nun programına [buradan] ulaşabilirsiniz.

  Paluri Arzu Kal

    Mutfaklardan Taşan Öyküler
    Opordace Teona...
    Erdal Bayrakoglu (Söylesi)
    Gzamsinepe Süala Lazona
    Elestiri mi Haset mi?
    Yemek Kültürü Yaşayan Bir Kültürün Ölmesi Mümkün Değildir...
    Karadeniz'e Kavuşmak Eve Kavuşmaktı
    "Kanser" Kader Değil...
    Genç Yetenekler Umut Veriyor(Röp: Oktay Üst)
    Nananena Ndğa
    Kolhis Tasarımları!
    İsim hakkında yapılması gerekenler ve dilekçe örneği
    Mahkeme Kararıyla Lazca İsim
    Ve sonunda HAYDE...
    Lazuri yoxope – Lazca isimler(derleme)
    Angepe, Mutfak Eşyaları
    Nozitape-Atasözleri(derleme)
    Eski eşyalar
    Lazonada bir bayram
    Hey Gidi Karadeniz



..

HORON & TULUM
Horon ve Tulum Kursu

Lazca Kurs
Lazuri Doviguram

KAZIM KOYUNCU (DVD)
Sarkilarla Geçtim Aranizdan - Kazim Için Bir Film

KARAKUTU

   

 
Copyright © 2002-2024 Lazuri.Com | Telif Hakları saklıdır.