Meli do mtuti
Ar
mtuti do meli aüardaşi
dives do ona oxaçkuşe mendaxtes doren. Hantepes inuva şeni ar üalati
neâi şinaxeri uğuûes
doren. Ar ndğas melik “Da-çkimis bere avu do coxo ma gebodvare, hek
bidare” ya uwu
doren. Mtutik idi ya uwu
do meli igzalu doren. Meli oxorişe idu do üalatis
na-dolobğuûu
neâepe
öuûa
oöüomu
doren. E-na meli onaşa na-moxtu, mtutik üitxu
doren “Mu gyodvi beres?” ya. Melik “Moöüa-moöüa” gebodvi ya uwu
doren.
Majurani
ndğas xolo ona xaçkumûes doren. Melis xolo amşüorinu do “Mtuti cuma” ya, “oşkenani da-çkimis
bere aven do oxorişe bidiüo” ya do xolo heşo, ğomaneri steri uwu doren. Meli oxorişe idu do neâepeşi
gverdi oöüomu doren. Meli na-moxtu “Beres mu gyodvit?” ya do mtutik üitxu
doren. Melik “Gverda-gverda”
ya tku doren.
Açkva
masumani ndğas ar öuûa
ona doxaçku şüule
amşüorinu doren. Xolo “Mtuti-çkimi, mtutina” ya,
“Öiûa
da-çkimis bere aven do
moşkviüo”
ya do mtutis dido axvewu
do mendaxtu doren. Üalatis
na-orûu mteli neâepe
oöhüomu
do onaşe komoxtu doren. “Mu
gyodvit beres?” ya-şi, “Amoloksa-gamoloksa” ya uwu
doren. Üalatis
neâi
gamaçodu doren.
Ar
ndğas mtutis amşüorinu
do tku-ki “Çkun şinaxeri na-borûit
hem neâepe
oôöüomat!”
ya. Meli woxleşen
idu do üalati
mûuûate
opşu doren. Hawi
mtuti komoxtu oxorişa do öangi
iluğuşi neâepe var âiru
doren. Üalatis
dolvaşuruşi mûuûa
tolis kodolvabğu, e-do toli kodudgitu doren. Melik “Ar ûoxûori
biçinem, hemuk toli dogiüaams,
çkimi üala
moxti” ya uwu
doren. Mtuti melis konaonu doren.
İdes,
ides, ides do ar raüanis
kextes doren. Melik “Haşo tiwale
idi do ûoxûori
komegagen” ya do moğerdinu doren. Mtuti tiwale
gelaxtuşi, ôlaöepunaşen
ingrinu do doxoéku
doren.
TİLKİ
VE AYI
Bir ayı ile tilki arkadaş olup tarlayı ekmeye gitmişler.
Bunların kış için sakladıkları bir sepet cevizleri
varmış. Bir gün tilki, “kız kardeşimin çocuğu oldu,
adını ben koyacağım, oraya gidebilir miyim?” demiş.
Ayı “Git” demiş, tilki gitmiş. Tliki eve gidip sepetteki
cevizlerin birazını yemiş. Tilki tarlaya geldiğinde ayı
sormuş, “Çocuğa ne ad verdiniz?”. Tilki, “Az-biraz” adını
verdim demiş.
İkinci gün, tarlayı ekiyorlarmış. Tilki yine acıkıp,
“Ayı kardeş” demiş “ortanca kız kardeşimin çocuğu
oluyor, eve gitsem” diye yine önceki günkü gibi izin istemiş. Tilki
eve gidip cevizlerin yarısını yemiş. Geri geldipğinde,
“Çocuğa ne ad verdiniz diye” ayı sormuş. Tilki, “Yarı
yarıya” demiş.
Derken ertesi gün biraz tarlayı ektikten sonra tilki acıkmış,
yine “Ayıcığım, ayıcık” demiş “küçük
kız kardeşimin çocuğu oluyor, beni göndersen” diye çok
yalvarıp gitmiş. Sepetteki tüm cevizleri yiyip tarlaya geri kalmış.
Ayı ,“Çocuğa ne ad verdiniz” diye sormuş. “Yaladım,
yuttum” demiş tilki.
Bir gün ayı acıkıp demiş ki, “Bizim sakladığımız
o cevizleri yiyelim”. Tilki önceden gidip sepeti külle doldurmuş.
Derken ayı eve gelip, pençesiyle sepetin üstünü açınca, ceviz görememiş.
Sepetin içini koklayınca kül gözüne dökülmüş ve gözü kör
olmuş. Tilki, “Bir doktor tanıyorum, o gözünü iyileştirir.
Benimle gel” demiş. Ayı tilkiyi takip etmiş. Gitmişler,
gitmişler, gitmişler. Bir tepeye çıkmışlar. Tilki,
“Bu tarafa, aşağıya doğru git, doktorla karşılaşacaksın”
diye ayıyı kandırmış. Ayı aşağıya
doğru gidince, kayalıklardan aşağıya doğru
yuvarlanıp gebermiş.
Oxaziru
do golaktimu: Toliçona Okumuş