LAZURİ ÔARAMİTEPE
(Türkçe ve İngilizce Açıklamalarıyla Lazca
Dört Masal)
Hazirlayan: Ali İhsan AKSAMAZ
Sunuş
Bu çalışmadaki masalları, 1982'de Gürcüstan
SSC'de yayınlanmış olan Lazuri Ôaramitepe
adlı kitaptan faydalanarak hazırladım.
Lazuri Ôaramitepe'yi
1993'te elime geçmişti. Korturi Alfabe ile yazılı
olan Lazca tekstleri anlayabilmem için, önce nakış
güzelliğindeki o alfabeyi öğrenmem gerekiyordu.
Kısa bir sürede Korturi Alfabeyi öğrenerek tekstleri
Laz alfabesine aktarmaya başladım. Lazuri Ôaramitepe'den
yaptığım bazı çevriyazıları
Ogni Kültür Dergisi'nde yayınlamıştım.
Ancak bu çalışmadaki dört masalı yayınlama
imkânı bulamamıştım.
Her masalın altına, o masalda geçen kelime ve önemli
cümle kalıplarının Türkçe ve İngilizce
karşılıklarını mümkün olduğu
ölçüde vermeye çalıştım.
Bu uzun soluklu çalışmada yardımlarını
esirgemeyen Yılmaz Munir Avcı, Yüksel Yılmaz,
İsmail A. Bucaklişi, Hasan Uzunhasanoğlu; Lazca
fontlar konusunda yardımcı olan A. Mican Zehiroğlu'na
fedakârlıkları için şükranlarımı
sunuyorum.
İstanbul; 29. IV. 1999
Ali İhsan AKSAMAZ
LAZCA : LAZURİ NENA
Lazca (Lazuri / Öanuri
Nena), çoğunlukla Türkçe'nin Karadeniz şivesi veya
Rumca / Pontusça zannedilir Dilbilimciler, Lazca ve Megrelce'yi
antik Üolxeti
dili olarak da bilinen Zanca'nın (Zanuri Nena) zaman
içinde ayrılmış ve kendi başlarına
gelişmiş iki diyaleği olarak tanımlar.
Lazca, genel kanının aksine, hâlâ anadil olarak
konuşulmaktadır. Lazca, tarihsel olarak Rize'nin
Pazar (Atina), Ardeşen (Arûaşeni),
Çamlıhemşin (Vija), Fındıklı (Viwe),
Artvin'in Arhavi (Arkabi) ve Hopa (Xopa), Borçka ilçelerinde;
Gürcüstan / Acaristan'ın Batumi kenti civarında;
Abhazya'da ve Doksanüç Harbi'nden (1877-1878) sonra Osmanlı
yönetimi dışında kalan topraklardan göç ederek
Akçakoca, Karamürsel, Sapanca, Yalova vb. muhacir yerleşim
merkezlerinde topluca yaşayanlar arasında konuşulmaktadır.
Yapılan tahminlere göre, Türkiye'de günümüzde 250.000
kişi Lazca'yı günlük hayatın her alanında
anadil olarak kullanmaktadır.
Lazca'yı yazı ve eğitim dili haline getirme
çabalarının geçmişi yüzyılımızın
başlarına tekâbül etmektedir. Ancak Osmanlı
yönetimi, ayrılıkçı eğilimler taşımamış
olan bu çabaları baskıyla karşılamıştır.
Lazca, ancak 1920'li yıllarda yazı ve eğitim
dili haline gelebilmiştir. Sovyetler Birliği (Acaristan
ve Abhazya) Lazlarının kültürel özerkliği kısa
sürdü. Kültürel özerklik Stalin tarafından gaddarca engellendi.
Laz çocuklarının kendi anadillerinde de eğitim
hakları ellerinden alındı. Lazca, dünyada hiç
konuşanı kalmamış bir dilmiş gibi,
sadece üniversitelerde araştırma düzeyine indirgendi.
Lazca'nın, Gürcüce'nin bir lehçesi olduğu iddiasıyla
Laz çocuklarına sadece Gürcüce eğitim verilmeye
başlandı.
Ünlü Fransız dilbilimci Prof. Georges Dumézil, Ubıhça,
Abazaca ve Lazca ile ilgili alan çalışması
ve derleme yapmak üzere 1930'lu yıllarda Türkiye'ye geldi.
Bu dillerle ilgili değerli çalışmalar ortaya
çıkardı. Bunları gramer bölümleriyle yayınladı.
İstanbul Üniversitesi, bu çalışmalarından
dolayı kendisine fahri doktorluk ünvanı verdi.
1984'te, Lazca'nın yazılı bir dil haline getirilmesi
çabaları yeniden başladı. Fahri Lazoğlu,
Lazuri Alboni ile ilgili olarak şunları yazıyordu
: ''. ..Lazca Alfabe'nin açıklanmasının asıl
amacı, dilsel ve kültürel gelişmeye yardımcı
olmaktır. Tek tek dillere saygı göstermek ve değer
vermek eski Türk ve İslâm geleneklerinin derinliklerinde
bulunmaktadır. Bunun en güzel örneğini şu atasözü
vurguluyor : ''Bir insan, bir lisan ! '' O halde : '' İki
lisan, iki insan '' denebilir... Binlerce seneden beri kuşaktan
kuşağa ulaşan Lazca, artık yazı dili
olarak Türkçe ile birlikte kuşaklara aktarılsın
!... Lazuri Nena Va Ğurasen, İnşallah ! ''
Lazca ile ilgili akademik çalışmaların geçmişi
Almanya'da oldukça eski bir tarihe sahiptir. Rosen, 19. yüzyılın
başlarında ilk Lazca gramer çalışmasını
yapmıştır. Kluge de, I. dünya Savaşı
sırasında alan çalışması yaparak
Lazca tekstler derlemiştir. Avusturyalı coğrafyacı
Stratud Sauer de Lazlarla yoğun olarak ilgilenmiştir.
Prof. Niko Marr, yüzyılımızın başlarında
Osmanlı Lazistan Sancağı'na yaptığı
seyahat sırasında coğrafya ve etnografya üzerine
de çalışmış ve ilk kapsamlı Laz Dili
gramerini hazırlamıştır.
Günümüzde Gürcüstan'da Lazca ile ilgili '' akademik '' çalışmalar
Megrel dilbilimci Guram
Üarûozia
tarafından yürütülmektedir. Ayrıca Arnold Çikobava,
Jiğenti ve Kipşiz’e Lzaca ile ilgili çalışmalar
yapmış olan değerli dilbilimcilerdir.
Hollandalı dilbilimci Tine Amse De Jong'un 400 sayfalık
Lazca - İngilizce bir sözlük çalışması
da basılmayı beklemektedir.
Almanya'da 1992'de kurulan Güney Kafkasya Diller ve Kültürleri
Derneği ve 1998'de kurulan Laz Dili ve Kültürünü Yaşatma
ve Koruma Birliği önemli kürsülerdir.
1993'te yayın hayatına başlayan Ogni Kültür
Dergisi ve 1998'den beri aralıksız yayınlanan
Kafkasya Yazıları, Türkiye'de Lazcanın gelecek
kuşaklara taşınmasında önemli bir misyonu
üstlenmiş ve bu alanda çalışma yapmak isteyenleri
motive etmiştir.
LAZURİ ALBONİ
A a / ağnemordale / genç M /m / mapa / kral
B b / bibi / ördek N / n / nananena / anadil
C c / cipi / kalem O / o / oxvame / ibadethane
Ç ç / çxomi / balık P / p / parpali / kelebek
Öö/
öara / yazı
Ô/ô
/ ôaôuli
/dede
D d / dğa / gün R / r / rdala / büyüme
E / e / eçi / yirmi S / s / svara/ kitap
F / f / franguli / kilit Ş / ş / şurimşine/
canyoldaşı
G / g / genöareri
/ para T / t / tuta / ay
Ğ / ğ / ğormoti / tanrı
Û / / ûuûa
/kül
H /h /handğa / bugün U / u / uoxore / evsiz
X / x / xeşguri / avuç V / v / vana / veya
İ / i / ixi / rüzgâr Y / y / yali / ayna
J / j / jilentuna / kuzey Z / z / zuğa /deniz
K / k / kapça / hamsi
 / â
/ âabuni / hasta
Ü /
ü / üinçi
/ kuş 3 / 3 /
éxeni / zu
Q / q / qomuri / erik
W / w
/ wipuri / gürgen
L / l / luği / incir
THE LANGUAGE, LAZURİ...*
(...)
The language, Lazuri, is a survival from a previous, almost
lost deposit of human speech. A pre - Indo -European tongue,
it belongs to the Kartvelian language -family of the Caucasus
whose other members are Georgian (much the largest), Mingrelian
and Svanetian. Mingrelian is the closest to Lazuri, and it
would appear that both peoples were living as neighbours along
the eastern shore of the Black Sea as long ago as ıooo
BC.This coastal region around the river Phasis, near the modern
Georgian ports of Poti and Batumi, was the land which the
Greeks called Colchis, in mythology the home of Medea and
the destination of the Argonauts who stole the Golden Fleece
from its Colchian shrine. But it is unlikely that a single
Colchian nation ever really existed. ..
At some point, a large part of the Lazi abandoned their country.
They left ' Colchis ' and the Caucasus, and moved round the
south - eastern corner of the Black Sea to their present territory
in what is now Turkey. The Mingrelians, in contrast, stayed
much where they were; most of them retained their Christain
religion, like the Georgians, while the Lazi and the much
larger Abkhazian language group living further north along
the Caucasian coast converted to Islam in the fifteenth century.
Why and when this migration took place is not known for certain,
but it seems to have happened about a thousand years ago,
in the middle Byzantine period, and the Lazi may have been
displaced by an Arab invasion of the Caucasus.
In 1864, the Russian armies finally broke tribal resistance
in the north - west Caucasus. Much of the Moslem population
of Abkhazia and coastal Georgia fled or was expelled into
the Ottoman Empire, and the many Lazi were swept along in
the disaster. A small number still remain in Georgia. But
their distinctiveness - like that of the Mingrelians - is
resented by Georgian politicians and intellectualls who insist,
inaccurately, that Georgian is their ' mother - tongue ' and
that Mingrelian, Lazuri and Svanetians are mere 'dialects
'. Arguments to the contrary, and attempts to provide these
languages with a written literature and grammar, are shouted
down as tokens of Russian cultural subversion, designed to
undermine and divide Georgian culture and independence...
* Neal Ascherson, Black Sea, Jonathan Cape, London, 1995.
*************************
Nenas kogemidvannati zinciri
Nena çkimiten bibira - bibgarare !
O. Ûamûruli
( Nananena / 1991)
************************
Yayına Hazırlayan (Ali İhsan Aksamaz)Hakkında
:
Kafkas tarih, coğrafya, dil ve kültürleri üzerine çalışmalar
yapan İslâmoğlu (Şanguluri), 1993'te yayın
hayatına başlayan Ogni Kültür Dergisi'nin kuruluşunda
bulundu ve yayın kurulunda yeraldı.
İskender Wiûaşi'nin
Alboni (Soxumi, 1935) adlı Laz alfabesini kendi imkânlarıyla
İstanbul'da (1994) tekrar yayınlattı.
Kafkas - Çeçen Dayanışma Komitesi tarafından
yayımlanan Çeçenya '95 adlı kitabın İngilizce
çevirisini yaptı. Bu komitenin bazı çevirilerine
katkıda bulundu.
Tarih ve Toplum, Birikim, Yeni Kafkasya, Alaşara, Ogni,
Atlas, Kafkasya Yazıları, Berfin Bahar, Gezi, Özgür
Kafkasya, Tarih ve Medeniyet gibi periyodiklerde makale ve
çevirileri yayınlanan yazarın yayınevimizden
çıkan Kafkasya'dan Karadeniz'e Lazların Tarihsel
Yolculuğu adlı bir kitabı bulanmaktadır.
Halen isim babası olduğu Kafkasya Yazıları'nın
danışma kurulu üyesidir.
*************
* Lazuri çkuni var gondunasen ! Dawoneski,
Lazuri nena gondunasen. Dawoneski,
Lazepe mwutxanoren.
Wanape golaxûuüonti,
hakşa mitik şuri var eşiğuüondo,
hawişkule
nena çkuniti maöaranoren.
Hakşakis ar gonüanu,
nena eşağu var ignapu. Lazuri xizani nena ren tkves,
berepesti var dogures. Haşopeten
wanape golilu. Xoloti Lazuri çkuni var gondunu. Hawişüuleti
var gondunasen ! Hawi
Lazuri çkuni orduşeni xepe tkvanis na owües
kogiçkinani ?
Parpali-1/1984
*Lazcanın zenginliği ve güzelliği uzun zamandan
beri biliniyor. Dünyanın en eski dillerinden biri olup,
kökeni antik devre dek uzanıyor. Lazca, Megrelce, Svanca
ve Gürcüce ile birlikte yeryüzünde eşine rastlanılmayan,
kendine özgü bir dil grubu olan Güney Kafkas dil ailesindendir.
..
F. Lazoğlu (Parpali-1)
*Die lazische (lasische) Sprache gehört mit dem eng verwandten
Mingrelischen, dem Georgischen und Swanischen zur selbständigen
südkaukasischen Sprachgruppe. Die überwiegende Zahl der Lazen
lebt zwischen den Orten Melyat und Sarp an der östlichen türkischen
Schwarzmeerküste. ..
W. (Parpali-1)
*South Caucasian group consists of Georgian, Svan Mingrelian,
and Laz; the last two are sometimes known jointly as Zan.
..
B.G.Hewitt (Caucasian Languages)