45-2
fiil başları
45.31. GOWO-(2)
yul. ÜOWO-(2)
gyu. “Eylemin bir şeyin altında, aşağısında, yarıdan
aşağısında” gerçekleştiğini belirtir.
Değişkenleri
►
üowv-:
ancak Çamlıhemşin ve Ardeşen'de yöreye göre “o” önünde
►
üow-:
“i, u” önünde
► gowokturu
~ üowvokturu ~ üowomturu altını değiştirmek.
► gowoövalu
~ üowvoöu ~ üowoövalu
alt kısmını yakmak.
► gowoûaxu
~ üowvoûûaxu ~ üowoûaxu
altını kırmak
► gowoüvatu
~ üowvoüvatu ~ üowoüvatu
alt tarafını kesmek
45.32.
ÜOÜO-
gyu. OÜO-(1)
yul. İkiye ayırmak, ikiye bölmek anlamını verir.
ğ OÜO-(2)
45.33.
ÜOŞÜA-
gyu. GOŞA- ğ
GOŞA-
Değişkenleri
►
üoşü-:
“i, u” önünde
►
üoşüo-:
“vi, bi, vu, bu, mi, gi” önünde
45.34.
ÜOWO-
gyu. GOWO-
ğ GO3O-
Değişkenleri
►
üow-:
“i, o, u” önünde
►
üowv-:
“a” önünde
►
üowv-:
çamlıhemşin ve ardeşen'de yöreye göre “o” önünde
45.35. ME-(1) Eylemin
yapandan uzaklaşan hareketi anlatır. Bazen dik yüzeye doğru
anlamını da katar.
Değişkenleri
► n-: “a, i,
o, u” önünde
► mekosu
dik yüzeye doğru süpürmek
► meöadu
~ meöüadu
dik bir yüzeye çakmak
► mesvaru
dik bir yüzeye yaslayarak dizmek.
► mexedu
dik bir yüzeyin önüne oturmak
► mexunu
dik bir yerin önüne oturtmak
45.36.
ME-(2) Yapılan eylemden nesnenin “küçük bir
bölümünün, bir tarafının, bir kısmının” etkilendiğini
anlatır.
► memxişolu
atn. küçük bir parça koparmak
► mepunçxolu
küçük bir parça koparmak
► menaxu
bir bölümünü yıkamak
► mexvathu
bir kısmını kemirmek
45.37.
MEÜA-
yul. Doğrudan (aşağıya inmeden) karşı tarafa yönelen
hareketi anlatır. bkz. 44.40. Meya-
► meüaşüu
aşağıya inmeden beri taraftan karşı tarafa canlı bir
varlığı göndermek
► meüaxtu
aşağıya inmeden beri taraftan karşı tarafa geçmek
► meüamalu
aşağıya inmeden beri taraftan karşı tarafa (cansız
varlığı) götürmek
► meüawüomilu
aşağıya bakmadan beri taraftan karşı tarafa bakmak
45.38.
MELA- Kullanımı en ez olan öneklerden biridir.
► meladvalu
içeri (ağıza) koymak/put inside (to the mouth).
Cari komelidu. ekmeği ağzına aldı.
►
melagutu
kir nüfuz etmek/dirt being absorbed. Lebi
komelagutu. Kir nüfuz etti
45.39.
MENDA- ~ MİNDA-
Ancak Pazar ve Çamlıhemşin diyalektlerinde iki adet fiilde
gözlemlenmektedir. (Daha başka örnekler bulduysanız bize
bildiriniz ve Mamtinoba “menda-” ile karşılaştırınız.)
Değişkenleri
► mend-: “i,
o, u” önünde
► mende-: “vi,
vu, mi, gi” önünde
► mendoyonu
zorla ya da ısrar ederek (canlı bir varlığı) birinden
almak
→
ôaôu-muşis
a üaûu
mendoyonu. Dedesinden zorla (ısrar ederek) bir kedi
aldı.
→
ôaôuli-muşis
üaûu
var menduyonu. Dedesinden zorla (ısrarla) kedi
almadı.
►
mendoğmalu zorla ya da ısrar ederek (cansız
varlığı) birinden almak
→ Didas a
mutxa mendoğmalu şeni
ôanda üowvaberûu.
Yaşlı kadından bir şey almak için hep ısrar ederdi.
→
Didas ôoûe
muti var menduğamûu.
Yaşlı kadından (zorla, ya da ısrar ederek) hiçbir zaman
bir şey almazdı.
Görüldüğü gibi olumsuz
biçimlerde ve fiilimsilerde de kullanıldığına göre buradaki
“menda-” fiil başıdır.
45.40. MEŞÜA-
gyu. MEŞA- yul., MİŞA-[1]
çxa. Yatay derinliği olan mekanın içine doğru yönelme
anlamı verir. Buradaki yatay derinlik aynı zamanda insan
tarafından girilmesi zor, bitkilerle kaplı, dar, basık oluşu
anlatır.
Değişkenleri
► meşü-
~ meşe-: “i, o, u” önünde
► meşü-
~ meşe-: “vi, bi, vu, bu, va, ba, mi, gi” önünde
► meşüadvalu
~ meşadvalu yatay derinliği olup insanın
girmesi zor olan bir mekanın içine koymak
► meşüağmalu
~ meşüağu ~ meşağmalu yatay derinliği olup insanın
girmesi zor olan bir mekanın içine götürmek.
► meşüağuru
~ meşağuru yatay derinliği olup insanın
girmesi zor olan bir mekanın içinde ölmek.
► meşüasvaru
~ meşasvaru yatay derinliği olup insanın
girmesi zor olan bir mekanın içine dizmek
► meşüaûoçu
~ meşaûüoçu
yatay derinliği olup insanın girmesi zor olan bir
mekanın içine fırlatmak
► meşüaxedu
~ meşaxedu yatay derinliği olup insanın
girmesi zor olan bir mekanın içine oturmak.
► meşüolva
~ meşaxtimu yatay derinliği olup insanın
girmesi zor olan bir mekanın içine girmek.
45.41.
MEYA- yul. Eylemin başladığı yerden, önce aşağıya
doğru inerek oradan tekrar yukarı çıkıp karşıya geçmeyi
anlatır. (Vadinin bir yakasından dereye inip oradan çıkarak
vadinin karşı tarafına ulaşmak gibi...)
► meyaxtimu
Önce aşağıya inerek karşıya geçmek. Nöalaşen
komeyoxtu. dereden karşıya geçti.
► meyaşku
Önce aşağıya inerek karşı tarafa geçirmek
► meyawüomilu
Önce aşağıya bakarak karşıya bakmak
► meyamalu
(cansız varlığı) önce aşağıya indirerek karşı tarafa
götürmek, geçirmek
45.42.
MEYO-
(1) atn. MEO- (1) arş. “Karşı
tarafa” anlamı verir.
► meyoğmalu ~
meoğu cansız bir şeyi karşı tarafa götürmek,
geçirmek.
► meyoşkvalu
~ meoşku
Karşıya ya da öte tarafa geçirmek
► meyolva
~ meolva karşıya geçmek/cross to the
opposite side. Orubaşe komeyoxtu: dereden karşıya
geçti.
► meyowelimu
~ meowomilu
karşı tarafa bakmak
45.43.
MEYO-(2) atn.
MEO-(2) arş. “Yeniden, tekrarlama”
anlamı verir.
► meyocibu ~
meocibu ~ meyagubu tekrar pişirmek
► meyodvalu ~
meodu ~ meyadu
Yeniden adlandırmak
→ Beres
yoxo meyodves. çocuğun adını değiştirdiler (yeni bir
isim verdiler).
► meyogalu ~
meogu ~ meyogalu
bir alışkanlıktan kurtulmak
→
wiüara
oşus meyagu. Sigara içme alışkanlığını terketti.
► meyoüoreéxu
~ meoüoreéxu
tekrar saymak
→
A üoreéxeri
para meyoüoreéxu.
Bir kez sayılmış parayı tekrar saydı.
►
meyonaxu
~ meonaxu yeniden yıkamak
→ Ağne
naxveri dolokunape-muşi meyonaxu. Yeni yıkanmış
giysilerini tekrar yıkadı.
► meyonöaru
~ meonöaru
~ meyoöaru
yeniden (tekrar) yazmak
→
Nöarerepe
ağne karûalis
meyonöaru.
Tüm yazılarını yeni bir kağıda tekrardan yazdı.
45.44.
MO- Konuşana doğru anlamı verir.
Değişkenleri
► m-: “u”
önünde
► mv-: “a” önünde
► moğmalu
(cansız varlığı) konuşana doğru getirmek
→ germaşe
dişüa
moğams: ormandan odun getiriyor.
► mokosu
konuşana doğru süpürmek
→
Pavrepe moykosams. yaprakları kendine doğru
süpürüyor.
► molva
~ moxtimu konuşana doğru gelmek
→ Haşo mulun.
bu tarafa geliyor.
► moncğonu
konuşana doğru göndermek
→ Karûali
moncğonu. mektup gönderdi.
45.45. MOÜO-(1)
Arka, arka taraf anlamı verir.
Değişkenleri
► moü-:
“i, u” önünde
► moüv-:
“a” önünde
► Moüoéonu
arkasına saplamak, dikmek
► Moüogutinu
~ moüodgitinu
arkasında ayakta durmak
► Moüosvaru
arkasına dizmek
► Moüoûobu
~ moüoûüobu
Arkasına saklanmak
► Moüoûoçu
~ moüoûüoçu
Arkasına atmak, arkasından aşırmak
► Moüoxedu
arka tarafına oturmak
→
üaôulas
komoüomixedu.
Arka tarafıma oturdu.
45.46.
MOÜO-(2)
yul. Karşıdan beriye doğru direkt (aşağıya inmeden)
yönelmeyi belirtir.
► moüoxûimu
karşıdan beriye doğru direkt gelmek
► moüowüomilu
karşıdan beriye doğru bakmak.
► moüoûüoçu
karşıdan beriye doğru atmak.
► moüoputxu
karşıdan beriye doğru uçmak.
45.47.
MOLA-(1) Eylemin kapalı mekana yöneldiğini ya da
eylemin kapalı mekanda gerçekleştiğini belirtir.
► molawelimu
~ molawomilu
~ molawüomilu
kapalı bir mekanın içine bakmak.
→ Muüu
puci uyonun ya do axiris a komolaweru.
Kaç ineği var diye ahırın içine şöyle bir baktı.
►
molabğalu (katı maddeyi) kapalı bir mekanın içine
dökmek
→ Piliûas
markvali molabğu. sobanın içine yumurtaları koydu.
►
moladvalu kapalı mekanın içine koymak./put
inside a closed place.
→ Dişüa
piliûas
komolabdvi. Odunu sobaya koydum.
►
molağuru kapalı mekanın içinde ölmek.
→ Badi
oda-muşis xavala xvala komolağuru. Yaşlı adam
odasında yapayalnız öldü.
►
molaxunu kapalı mekanın içine oturtmak; hapsetmek.
→
üaûu
odas komolaxunu. Kediyi odaya oturttu; odaya
hapsetti.
45.48.
MOLA-(2) Konuşan kişiye doğru yaklaşan hareketi anlatır.
► molağmalu
(katı maddeyi) öteden beriye doğru getirmek
► molancğonu
öteden beriye doğru göndermek
► molanûoru
öteden beriye doğru çekmek, yanaştırmak.
► molatoru
öteden beriye doğru çekmek
► mololva
~ molaxtimu öteden beriye doğru gelmek
► molayonu
~ molaonu (canlı varlığı) öteden beriye
doğru getirmek.
45.49.
MOŞÜA-
gyu. MOŞA- yul. “Enlemesine derinliği olan
kapalı mekanın içinden dışa doğru yönelme” anlamı verir.
Değişkenleri
► moşü-:
“i, o, u” önünde
► moşüv-:
“a” önünde
► moşüayonu
~ moşayonu (canlı varlığı) ortaya çıkarmak.
► moşüolva
~ moşaxtimu ortaya çıkmak, belirmek.
→
Si-ti nakele moşaxti ? Sen de nereden çıktın ortaya,
(nereden belirdin) ?
► moşüağmalu
~ moşüağu
~ moşağmalu (cansız varlığı) ortaya
çıkarmak (cansız)
45.50.
MOYO-(1) atn.
MOO-(1) arş. “üstüne, üzerine ya da tepesini”
anlamı verir.
► moyoğuru
~ mooğuru birşeyin üzerinde ya da üstünde ölmek
► moyokosu
~ mookosu üstünü süpürmek
► moyoûaxu
~ mooûûaxu üstünü ya da tepesini kırmak.
► moyoüoru
~ mooüüoru
üstünü ya da tepesini bağlamak
► moyoxvaûu
~ mooxvaûu
üstünü ya da tepesini kemirmek.
45.51.
MOYO-(2) atn.
MOO-(2) arş. Karşı üst taraftan konuşana doğru
yönelmeyi belirtir.
► moyolva
~ moolva karşıdan konuşana doğru geçmek
► moyoşkvalu
~ mooşüu
karşıdan konuşana doğru geçirmek
► moyoyoxu
~ mooyoxu karşıdan konuşana doğru çağırmak
► moyowelimu
~ moowomilu karşıdan konuşana doğru bakmak
► moyoğmalu
~ mooğu (cansız varlığı) karşıdan konuşana
doğru getirmek
► moyoncğonu
~ mooncğonu
(cansız varlığı) karşıdan konuşana
doğru göndermek
45.52.
MOWO- “Üstte
konuşana doğru yönelme” anlamı verir.
► mowoxvalu
atn. ayaklanmak, ayağa kalkmak.
► mowoüaôinu
~ mowonüaôinu
aniden yukarı fırlamak, aniden kalkmak.
→
Oüiyinu
domagurus mowovuüaôi.
Çığlığı duyunca ayağa fırladım.
45.53.
O- yul. Ancak Doğu diyalektlerinde çok az sayıda
fiilin başında bulunmaktadır.
Aşağıdakilerle karşılaştırınız
►
Kököneki “o-” bkz.
33.5.
►
Mamtinoba “o-” bkz.
34.1.
►
Başsızlık göstergesi
“o-”; bkz. 39.
Odu yul. (gözünü) yummak |
Toli obdumer. |
Gözümü yumuyorum |
Toli var
obdumer. |
Gözümü yummuyorum |
Toli obdvi. |
Gözümü yumdum. |
Toli var obdvi. |
Gözümü yummadım. |
Bu fiilin başındaki “o-”, tüm kip ve zamanlarda olumlu ve
olumsuz biçimlerde bulunduğuna göre fiil-başıdır.
Not:Lazca Batı diyalektlerinde bu fiilin
karşılığı, Fiil başı “o-”yu almamaktadır.
odu* |
(gözlerini) |
yummak |
vudum |
(gözlerimi) |
yumuyorum |
vudvi |
(gözlerimi) |
yumdum |
ovudvi** |
(gözlerimi) |
yumdum |
var vudvi |
(gözlerimi) |
yummadım |
* “odu”daki “o-”, Başsızlık göstergesidir. Çünkü,
görüldiği gibi, ancak fiil-isim başında kullanılmaktadır.
** “ovudvi”deki “o-”, Mamtinoba'dır. Çünkü, görüldüğü
gibi, olumsuz biçimlerde kullanılmamaktadır.
Doğu'da |
opşu |
~
doldurmak |
obopşi |
~ doldurdum |
var
obopşi |
~
doldurmadım |
obopşam |
~
dolduruyorum |
var
obopşam |
~
doldurmuyorum |
Olumsuz biçimlerde de kullanıldığına göre bu fiilin
başındaki “o-”, Mamtinoba değildir.
45.54. OÜO-(1)
Birleşme ya da bir araya gelme anlamı verir. Ancak, burdaki
birleşme iç içe geçme anlamına gelmemektedir. Bir araya
gelen şeyler kendi özelliklerini korurlar.
► oüobgaru
birlikte ağlamak
► oüoöadu
birbirine çakmak
► oüoöambu
birbirine yapıştırmak
► oüoğmalu
biriktirmek
► oüolva
~ oüoxtimu bir araya gelmek
► oüosvaru
biraraya dizmek.
► oüoxaşüu
~ oüoxaçku birlikte ekmek.
45.55. OÜO-(2)
yul. ÜOÜO-
gyu.[2]
“İkiye ayırma, ikiye bölme” anlamı verir.
Değişkenleri
►
üoü-:
“i, o, u” önünde
►
üoüv-:
“a” önünde
► oü-:
“i, o, u” önünde
► oüv-:
“a” önünde
► oüoçitu
~ üoüoçitu
ortadan yarmak.
► oüontxozu
~ üoüontxozu
iki ayrı örgü yapmak.
► oüoöüidu
~ üoüoöirdu
ortadan yırtmak; ortadan koparmak
► oüoöüodu
~ üoüoöordu
ortadan yırtılmak ya da kopmak
► oüoöüoru
~ üoüoşüoru
ortadan biçmek.
► oüoûaxu
~ üoüoûaxu
ortadan kırmak, kırıp ortadan bölmek.
► oüoüvatu
~ üoüoüvatu
ortadan kesmek
► oüowüalu
~ üoüowalu
ortadan yarmak ya da ayırmak.
→
Dişkape oüowüu.
Odunları ortadan yardı (ayırdı).
► oüoxvalu
~ üoüoxvalu yıkmak; bozmak
→ Oxori
oüoxu.
evi yıktı.
45.56.
OXO- “İç içe geçirme, kaynaştırma” anlamı verir.
Değişkenleri
► oxv-: bazı
yörelerde “o-” önünde
► oxobalu
~ oüobalu
iki farklı sıvıyı (sıcak ve soğuk gibi) birbirine
eklemek
► oxoövalu
~ oüoövalu bir arada karıştırp yakmak
► oxogubu
~ oüocibu
bir arada pişmek ya da pişirmek
→ Lu do
lobya koüocibu.
Lahana ile fasülyeyi bir arada pişirdi.
►
oxogzalu yanyana iki ya da daha çok ateşi yakmak
► oxoktinu
oyalanmak, vakit geçirmek.
[1]
Xopa'da da yöreye göre kullanılmaktadır.
[2] Arûaşeni-Oüordule'de
“oüo-” şeklinde
söylenir
DİDİ LAZURİ NENAPUNA ÇIKTI ! |
|
Lazcanın Yazıya Geçirilmesinde Tarihsel Bir Adım!...
Bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı Lazca sözlük
Didi Lazuri Nenapuna, 17 yıl süren detaylı bir alan araştırması ve kaynak taraması sonucu vücuda getirilmiş, Lazcanın bütün diyalektlerini karşılaştırmalı olarak ele alan, Lazca üzerine yapılmış en uzun süreli çalışma olması itibariyle alanında tek!...
- Seri/Sıra No.: Chiviyazıları: 244/Mjora:45
- ISBN: 978-975-9187-40-8
- 25 Bin Lazca kelime
- Binlerce deyim ve atasözü
- Detaylı olarak incelenmiş fiil biçimleri
- Türkçe ve Latince karşılıklarıyla bitki ve hayvan adları
- Her kelime için çok sayıda Lazca örnek ve açıklama
- 1160 sayfa / Büyük boy / Sert kapak
- Adres: Mühürdarbağı sk. 8/1 Kadıköy İst.
- Tel.: 0 216 414 91 13/fax: 0 216 414 97 93/e-mail: bilgi@chiviyazilari.com
|
|
Lazuri.Com |
|
|
|
|
|
|